Oğlu Hüseyin’den Emine Ana’ya Mektuplar Metni Cevapları
Oğlu Hüseyin’den Emine Ana’ya Mektuplar Metni Cevapları
Keşif Yolculuğu
› Araştırmanız sonucunda ulaşıp sınıfa getirdiğiniz cepheden yazılmış mektubu arkadaşlarınızla
paylaşınız.
› Millî Mücadele’de yer alan askerlerimizin vatan sevgileri, vatana karşı duydukları sorumluluk
ve özgürlüğe olan inançları mektuplarına nasıl yansımıştır? Sınıfla paylaşınız.
Mektup Örneği:
Tarih: 15 Eylül 1920
Yer: Sakarya Cephesi
Sevgili Anneciğim,
Bu mektubu size, cepheden yazıyorum. Burada her geçen gün zorlu geçiyor ama biz yine de umutluyuz. Arkadaşlarım ve ben, vatanımızı korumak için elimizden geleni yapıyoruz. Sizi ve kardeşlerimi düşündüğümde, içimde bir güç buluyorum.
Geceleri yıldızları seyrederken, evimizi hayal ediyorum. Özellikle senin hazırladığın yemekleri çok özledim. Burada yemek bulmak zor, ama moralimizi yüksek tutmak için birbirimize destek oluyoruz.
Savaş zor olsa da, düşmana karşı verdiğimiz mücadeleye inanıyoruz. Her zaman yanımda olduğunuzu bilmek, bana cesaret veriyor. Lütfen benim için dua edin ve kendinize iyi bakın. Sizi çok seviyorum.
Sevgilerimle,
Oğlun Ahmet
Millî Mücadele’de Vatan Sevgisi ve Sorumluluk
Vatan Sevgisi:
Askerler, mektuplarında vatan sevgisini sıkça dile getirir. “Vatanımızı korumak için elimizden geleni yapıyoruz” ifadesi, vatanlarına olan bağlılıklarını ve bu uğurda savaşmanın kendileri için bir onur kaynağı olduğunu gösterir.
Sorumluluk Duygusu:
Mektuplarda, ailelerine karşı duydukları sorumluluk da belirgin bir şekilde yansır. Özellikle ailelerini düşünerek güç bulduklarını ifade ederler. Bu, onların savaşırken ailelerine ve ülkelerine karşı hissettikleri sorumluluğun bir göstergesidir.
Özgürlüğe İnanç:
Askerlerin “mücadeleye inanıyoruz” şeklindeki ifadeleri, özgürlüğe olan inançlarını ortaya koyar. Savaşın zorluklarına rağmen, özgür bir geleceğe ulaşma arzusu ve buna olan inanç, mektuplarda sıkça vurgulanır.
Sınıf Tartışması
Sınıf arkadaşlarınızla bu mektubu paylaştıktan sonra, aşağıdaki konular üzerinde tartışabilirsiniz:
Vatan sevgisi sizce neden bu kadar önemliydi?
Askerlerin ailelerine yazdığı mektuplar, savaşın psikolojik etkilerini nasıl yansıtıyor?
Günümüzde vatan sevgisi ve sorumluluk duyguları sizce nasıl ortaya çıkıyor?
Bu tartışmalar, Millî Mücadele döneminin duygusal ve psikolojik boyutunu anlamalarına yardımcı olacaktır.
Metni okumadan önce 2. etkinliğin “a” bölümünü yapınız.
2. ETKİNLİK:
a. Metnin başlığından ve görselinden hareketle içeriğini tahmin ediniz. Tahminlerinizi ve gerekçelerinizi aşağıya yazınız.
Görsellere baktığımızda:
Bir oğulun (Hüseyin) annesine (Emine Ana) yazdığı mektupları anlatan bir hikaye olduğunu görüyoruz.
Görsellerde neler var?
Askerlerimize süt dağıtan bir anne
Tren istasyonunda ailesiyle vedalaşan askerler
Siperde mektup yazan bir asker
Bu hikaye bize ne anlatıyor olabilir?
Bir askerin annesini ne kadar özlediğini
Annelerin çocukları için neler yaptığını
Savaş zamanında insanların birbirine nasıl yardım ettiğini
Askerlerin ailelerine yazdıkları mektupları
Mektupların içinde neler olabilir?
Askerin annesini ne kadar sevdiği
Cephede yaşadıkları
Annesinin ona verdiği öğütler
Birbirlerine duydukları özlem
Bu hikaye, bir askerin annesine olan sevgisini ve özlemini anlatan duygu dolu bir eser olmalı.
b. Metnin içeriğiyle ilgili tahminleriniz doğru çıktı mı? Tahminlerinizin doğru çıkıp çıkmamasında
gerekçelerinizin etkisini yazınız.
Tahminlerimizi kontrol edelim:
✓ DOĞRU TAHMİNLERİMİZ:
Bir askerin (Hüseyin) annesine (Emine Ana) yazdığı mektup olması
Vatan sevgisi teması
Anadolu insanının yardımlaşması (istasyonlarda askerlere yiyecek dağıtılması)
Özlem duygusu
Tren istasyonunda vedalaşma sahneleri
✅ Tahminlerimiz büyük ölçüde doğru çıktı çünkü:
Görselleri dikkatli incelemiştik
Başlıktan mektup olduğunu anlamıştık
Askeri kıyafetler ve tren istasyonu görüntüleri bize dönem hakkında ipucu vermişti
✅ Metinde tahmin edemediğimiz şeyler de vardı:
Hüseyin’in kardeşi Hasan’ın başka cepheye gitmesi
Ailenin Manastır’dan göç etme hikayesi
Salih ağabeyin Çanakkale’de bacağını kaybetmesi
Askerlerin çektikleri zorluklar (soğuk hava, yemek durumu)
Sonuç olarak görseller ve başlık bize metnin ana konusunu tahmin etmekte yardımcı oldu, ama metnin tüm ayrıntılarını tahmin etmek mümkün değildi.
- Okuduğunuz metnin cümlelerinde uygun biçimde durmayı, anlam bütünlüğü oluşturmayı, vurgu ve tonlamanın ne zaman değiştirileceğini göstermek için renklendirme yapılmıştır. Metnin renklendirilmiş bölümünü öğretmeninizin nasıl okuduğuna dikkat ediniz.
- Öğretmeninizin ardından metni bir defa sessiz okuyunuz. Sessiz okuma sırasında aynı renk kelime, kelime grubu ve cümleleri renk değişimine kadar duraklamadan okuyunuz.
- Renklendirilmiş bölümlere dikkat ederek metni sesli okuyunuz.
OĞLU HÜSEYİN’DEN EMİNE ANA’YA MEKTUPLAR
Mart 1920
Kıymetli Anacığım,
Evvela selam eder, senin ve Salih ağabeyimin ellerinden, kız kardeşimin gözlerinden hasretle
öperim.
Sizlerden ayrılalı bir aydan fazla oldu ama Basmane İstasyonu’ndaki anınız hep gözümün
önünde. Küçük Nevreste’nin bir bana, bir de kardeşim Hasan’a durup durup sarılması; Salih ağabeyimin
hem gururlu, hem buruk bakışları; senin içine akıttığın gözyaşları hiç çıkmaz aklımdan anam.
Kim bilir ne çok ağladın arkamızdan… Ama üzülme anam. Kadınlar, çocuklar vatansız kalmasın
diye gidiyoruz cepheye. Hem en iyi sen bilirsin vatansızlığın acısını. Doğduğun, büyüdüğün
topraklardan düşmanın zulmü sürmedi mi seni? Ananı, babanı, telli duvaklı gelin gittiğin kocanın
mezarını bırakıp da gelmedin mi Manastır’dan? Eteğinde dört küçük uşak; aç sefil, nasıl
Selanik’e vardığımızı her anlatışında güzel gözlerin dolar. Biz küçüktük Hasan’la, her şey oyun
gibi gelirdi bize, korku nedir bilemezdik. Nevreste daha bebekti bizim gözümüzde. Ama Salih
ağabeyim, o bir kaç günlük yolculukta koca bir adam oldu çıktı sanki. Birkaç günde on yıl büyüdü
ağabeyim. Sana, bana, kardeşlerime sahip çıkma telaşı büyüttü onu Çanakkale’de kaybettiği
bacağından önce. Şimdi babamızın yerinde o, içim rahat geldim bu yüzden savaşa, sen
ve kız kardeşim emin ellerdesiniz. Sen de içini rahat tut ana, bizler de bu peygamber ocağında,
vatanımızı zalimlerden kurtaracağımız günü iple çekmekteyiz. Hele bir çıksınlar karşımıza, bizi
yurdumuzdan edenlere Anadolu’yu yar etmeyeceğimizi göstereceğiz. Vatansız kalmayacak,
garip kuşlar gibi ordan oraya savrulmayacak bizim evlatlarımız.
Basmane’den ayrılıp Uşak’a yol almaya başladıkça kış yeniden geldi sanki. Oysa İzmir’ de
bahar çoktan yüzünü göstermiş, bademler çiçek açmaya başlamıştı bile. Geçtiğimiz her köy,
her kasaba yokluk içinde. (…) Kış bir yandan, düşman bir yandan birlik olup kast etmişler sanki
memlekete. Her istasyondan yeni erler ekleniyordu katarlarla bizim gibi. Üst baş perişan
hepsinde, ama hepsinin yüreği vatan aşkıyla çarpar. Hepsinin gözleri ışıl ışıl, imanı tam. Ve her
istasyonda gözü yaşlı analar, babalar, evlatlar… Hür bir memlekette yaşama özlemiyle dolu,
cepheye uğurluyorlar sevdiklerini. Kimi elindeki testiden ayran dağıtıyor askerlere, kimi kendi
pişirdiği saç ekmeğini. Belki elindeki son unla yaptı o ekmeği ama olsun. “VATAN SAĞ OLSUN!”diyor hepsi. Anadolu’nun bu cömert analarının doğurduğu Mehmetçiğin bileğini kimse bükemez
ana, korkmayasın. Afyon İstasyonu’na geldiğimizde trenden indik hepimiz. Afyonlular
buraya “İzmir İstasyonu” derlermiş, duyunca çok hoşuma gitti. Burda hepimizi bölük bölük
ayırdılar, Hasan başka bir bölüğe düştü. Onların birliği trenle yola devam edip Doğu Cephesi’ne
gidecekmiş. (…) Bizim birliği şimdilik İnönü’deki birliğe dahil ettiler. Her gün sabah ezanıyla birlikte
talime başlıyor, yatsıya kadar çalışıyoruz. Hava çok soğuk, her yer diz boyu kar. Geceleri
çadırın içi bile o kadar soğuk olur ki, cephedeki kardeşlerimiz şimdi ne yapıyordur diye düşünmekten
uyku girmiyor gözüme. Komutanlarımız bize evlatları gibi düşkünler. Talimlerden
kalan zamanı hep bizim aramızda dolaşarak, halimizi hatırımızı sorarak geçiyorlar. Yemeklerini
bizimle yiyorlar. Yemek dediğimiz de ya tarhana çorbası ya mercimek. Yine de boğazımızdan
bir lokma sıcak aş geçiyor ya, Allah ordumuza zeval vermesin. Bizi burdan daha içerilere sevk
edeceklermiş ama ne zaman olacağı belli değil anacığım. Ne zaman sorsak “Yakında.” diyor
komutanlar. İnşallah yakında vatanımızı kurtarmak için biz de üzerimize düşeni yapacağız. Benim
için hiç kaygılanmayasın anacığım. İçini ferah tut, oğlun yakında Türk askerleriyle beraber
bayrağı Sarıkışla’ya dikecek. Hepinize selam eder, senin ve ağabeyimin ellerinden, Nevreste’nin
gözlerinden öperim.
Sağlıcakla kalın.
Oğlun Hüseyin
İnci KARAKAŞ KANBER
(Kısaltılmıştır.)
1. ETKİNLİK:
Metinden alınan aşağıdaki bölümde duraklamadan okunması gereken
kelime veya kelime gruplarını örnekteki gibi belirleyiniz. Yaptığınız ayrıma
dikkat ederek metni yeniden okuyunuz. Öğretmeninizin geri bildirimleriyle
ayrımlarınızı gözden geçiriniz.
Nevreste daha bebekti bizim gözümüzde. Ama Salih ağabeyim, o birkaç günlük yolculukta
koca bir adam oldu çıktı sanki. Birkaç günde on yıl büyüdü ağabeyim. Sana, bana,
kardeşlerine sahip çıkma telaşı büyüttü onu Çanakkale’de kaybettiği bacağından önce.
Şimdi babamızın yerinde o, içim rahat geldim bu yüzden savaşa, sen ve kız kardeşim
emin ellerdesiniz.
3. ETKİNLİK:
Aşağıdaki soruların cevaplarını metinden hareketle defterinize yazınız.
1. Mektup, Hüseyin tarafından annesi Emine Ana’ya, cephede olduğunu bildirmek ve durumunu anlatmak için yazılmıştır.
2.Hüseyin, kadınların ve çocukların vatansız kalmaması için, yurdunu düşmandan kurtarmak amacıyla cepheye gitmiştir.
3.Hüseyin annesine:
Manastır’dan göç etmek zorunda kaldıklarını
O zamanlar kendilerinin küçük olduğunu
Selanik’e zorlu yolculuklarını hatırlatmıştır
4.Hüseyin:
Ailesini çok özlediğini söyleyerek
Vatanı için savaşmaktan gurur duyduğunu belirterek
Ülkesini kurtarmak için kararlı olduğunu anlatarak bağlılığını göstermiştir
5.Mektupta:
Anaların askerlere yiyecek dağıttığı
Son unlarıyla ekmek yaptıkları
“Vatan sağ olsun” dedikleri anlatılarak vatan sevgileri gösterilmiştir
6. O dönemde:
Her yerde yokluk vardı
Hava şartları zordu
Yiyecek sıkıntısı yaşanıyordu
İnsanlar vatanları için her şeyi göze alıyordu
4. ETKİNLİK:
a. Okuduğunuz metinden alınan aşağıdaki cümleleri inceleyiniz.
• “Üst baş perişan hepsinde ama hepsinin yüreği vatan aşkıyla çarpar.” cümlesinde
altı çizili “ama” kelimesi düşüncenin yönünü değiştirme işleviyle kullanılmıştır.
• “Hepsinin gözleri ışıl ışıl, imanı tam. Ve her istasyonda gözü yaşlı analar, babalar, evlatlar…”
cümlesinde altı çizili “ve” kelimesi ekleme işleviyle kullanılmıştır.
b. Okuduğunuz metindeki cümlelerde bulunan altı çizili geçiş ve bağlantı ifadelerini
aşağıda verilen işlevleriyle eşleştiriniz.
Cümlelerdeki geçiş ve bağlantı ifadelerinin işlevlerini inceleyelim:
“ama” bağlacı:
“Sizlerden ayrılalı bir aydan fazla oldu AMA Basmane İstasyonu’ndaki anınız hep gözümün önünde.”
Burada zıtlık işlevi var (c. Zıtlık)
Uzun zaman geçmesine rağmen unutamama durumu anlatılıyor
“ya…ya” bağlacı:
“Yemek dediğimiz de YA tarhana çorbası YA mercimek”
Burada seçenek belirtme işlevi var (a. Seçenek belirtme)
İki seçenekten birinin olduğunu gösteriyor
“hem…hem” bağlacı:
“Salih ağabeyimin HEM gururlu HEM buruk bakışları”
Burada ekleme işlevi var (b. Ekleme)
İki durumun aynı anda var olduğunu gösteriyor
c. Siz de metinden bu tür ifadelerin kullanıldığı cümleleri bulup işlevlerini belirterek
aşağıya yazınız.
Metinden bulduğum geçiş ve bağlantı ifadeleri:
“Ya tarhana çorbası ya mercimek”
İşlevi: Seçenek belirtme (a)
Yemek seçeneklerini gösteriyor
“Belki elindeki son unla yaptı o ekmeği ama olsun”
İşlevi: Zıtlık (c)
Fedakarlığın önemini vurguluyor
ç. Aşağıdaki metinde altı çizili geçiş ve bağlantı ifadelerini verilen anlamlarla eşleştiriniz.
a. Zıtlık b. Ekleme c. Sonuç bildirme ç. Örnekleme d. Vurgulama e. Ekleme
Metindeki geçiş ve bağlantı ifadelerini anlamlarına göre eşleştirelim:
“Özellikle”
İşlevi: Vurgulama (d)
Bir durumu öne çıkarmak için kullanılmış
“ve”
İşlevi: Ekleme (e)
Önceki bilgiye yeni bilgi ekliyor
“Ama”
İşlevi: Zıtlık (a)
İki farklı durumu karşılaştırıyor
“Mesela”
İşlevi: Örnekleme (ç)
Verilen bilgiyi örnekle açıklıyor
“Sonuç olarak”
İşlevi: Sonuç bildirme (c)
Anlatılanların sonucunu belirtiyor
“hem…hem”
İşlevi: Ekleme (b)
İki özelliği birlikte vurguluyor
d. Siz de içinde geçiş ve bağlantı ifadelerini kullandığınız üç cümle yazınız.
Geçiş ve bağlantı ifadeleri içeren üç cümlem:
“Özellikle sınavlara çok iyi hazırlandım ama yine de heyecanlanıyorum.”
(Vurgulama ve zıtlık bağlacı kullanıldı)
“Hem kitap okumayı hem de spor yapmayı çok seviyorum mesela.”
(Ekleme ve örnekleme bağlacı kullanıldı)
“Ya parka gideriz ya da evde oyun oynarız sonuç olarak güzel vakit geçiririz.”
(Seçenek belirtme ve sonuç bildirme bağlacı kullanıldı)
5. ETKİNLİK:
a. Aşağıdaki görseli inceleyiniz ve metni okuyunuz.
Cepheden Mektup
Hüseyin cephede bir ağacın altında
dinlenmektedir. Elinde kâğıt ve kalem,
anasına mektup yazmak niyetindedir. O
sırada komutanı Hüseyin’e yaklaşır. Hüseyin,
tam karşısına gelip duruncaya kadar onu fark
etmez. Komutanını görür görmez ayağa fırlar
ve selam verir:
— Emret komutanım!
— Hüseyin, evladım, ne yazıyorsun, şiir mi?
— …
b. Öğretmeninizin size tanıyacağı süre zarfında yukarıda verilen metindeki karşılıklı
konuşmanın devamını bir arkadaşınızla kurgulayınız. Kurguladığınız karşılıklı konuşmayı
arkadaşınızla aşağıdaki yönergeler doğrultusunda sınıfta canlandırınız.
• Yeni öğrendiğiniz kelimeleri kullanmaya özen gösteriniz.
• Konuşmanızda uygun geçiş ve bağlantı ifadelerine yer veriniz.
• Konuşma sürecine uygun selam ve hitap ifadelerini kullanınız.
• Konuşmanızda uygun zamanda söz alıp vermeye özen gösteriniz.
• Karşılıklı konuşma sürecinde anlaşılmayan noktaları açıklığa kavuşturmak
için soru sormaya özen gösteriniz.
• Canlandırmanızda konuşmanıza uygun yüz ifadelerini kullanınız ve
arkadaşlarınızla göz teması kurunuz.
• Size sorulan soruları uygun biçimde cevaplayınız.
Devamı…
Hüseyin: Hayır komutanım, anama mektup yazıyorum.
Komutan: Öyle mi evladım? Demek özledin.
Hüseyin: Evet komutanım. Özellikle anam çok endişeleniyor, hem de kardeşlerim var.
Komutan: Anlıyorum Hüseyin. Peki ne yazıyorsun anana?
Hüseyin: Sağlığımın iyi olduğunu yazıyorum komutanım. Ayrıca buradaki fedakâr Anadolu analarından bahsediyorum.
Komutan: (Gülümseyerek) Ya, ne güzel. Peki hiç endişelerinden bahsediyor musun?
Hüseyin: Hayır komutanım. Aksine onu teselli ediyorum. “Üzülme, vatan için buradayız” diyorum.
Komutan: Aferin evladım. Lakin mektubunu bitirince nöbet değişimi var, ona göre.
Hüseyin: Başüstüne komutanım! Az kaldı, hemen tamamlayacağım.
Komutan: (Uzaklaşırken) İyi yazılar Hüseyin. Selam söyle anana.
Hüseyin: (Saygıyla) Sağ olun komutanım, emredersiniz!
c. Karşılıklı konuşmanızı yukarıdaki yönergelere uygun bir şekilde gerçekleştirdiğinizi
düşünüyor musunuz?
Evet, yönergelere uygun bir diyalog kurguladık. Şöyle ki:
Geçiş ve bağlantı ifadelerinin kullanımı:
“Özellikle”, “hem de”, “aksine”, “lakin” gibi bağlaçlar kullanıldı
Uygun selam ve hitap ifadeleri:
“Komutanım”, “evladım” gibi hitaplar
“Başüstüne”, “emredersiniz” gibi askerî selamlaşma ifadeleri
Söz alıp verme düzeni:
Karşılıklı sırayla konuşma
Birbirlerinin sözünü kesmeden iletişim
Anlaşılmayan noktaları açıklığa kavuşturma:
Komutanın “Ne yazıyorsun?” diye sorması
“Peki hiç endişelerinden bahsediyor musun?” sorusu
Uygun yüz ifadeleri ve göz teması:
Komutanın gülümsemesi belirtildi
Hüseyin’in saygılı tavrı vurgulandı
Soruların uygun biçimde cevaplanması:
Hüseyin’in komutanın sorularına açık ve net cevaplar vermesi
Bu yönleriyle diyalog, yönergelerdeki tüm kriterleri karşılıyor.
ç. Anlatımınızda güçlü ve gelişmeye açık yönlerinizi belirleyiniz. Öğretmeninizin geri
bildirimleriyle bu yönlerinizi sonraki etkinliklerde geliştirmeye çalışınız.