Atatürk ve Çiftlik Metni Cevapları
Atatürk ve Çiftlik Metni Cevapları
Keşif Yolculuğu
› Sizce doğayı sevmemiz neden önemlidir? Doğayı korumamız gerektiğiyle ilgili neler
düşünüyorsunuz?
Doğayı sevmemiz, sağlıklı ve güzel bir hayat sürdürebilmemiz için çok önemlidir. Çünkü doğa, bize temiz hava, su, yiyecek ve barınak gibi temel ihtiyaçlarımızı sağlar. Eğer doğayı sever ve korursak, hem insanlar hem de hayvanlar için yaşanabilir bir dünya bırakabiliriz.
Neden Doğayı Sevmeliyiz?
- Hava ve Su: Doğa, temiz hava almamızı ve içmemiz için temiz su üretmemizi sağlar. Eğer doğayı kirletirsek, bu kaynaklarımız da tükenebilir.
- Canlıların Evi: Ağaçlar, hayvanlar ve bitkiler doğanın bir parçasıdır. Onlar olmadan, yaşam zinciri bozulur ve birçok canlı türü yok olabilir.
- Sağlıklı Bir Yaşam: Doğayla vakit geçirmek bizi mutlu eder ve daha sağlıklı olmamıza yardım eder.
Doğayı Nasıl Koruyabiliriz?
- Çöplerimizi doğaya atmayarak.
- Ağaç dikerek ve ormanları koruyarak.
- Su ve elektrik gibi kaynakları israf etmeden kullanarak.
Unutmayalım, doğa bize ait değil, biz doğaya aitiz. Onu sevmeli ve korumalıyız ki gelecekte de güzelliklerinden faydalanabilelim.
› Atatürk Orman Çiftliği ile ilgili yaptığınız araştırmadan edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınızla
paylaşınız.
Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ), Mustafa Kemal Atatürk’ün 1925 yılında Ankara’da kurduğu, tarım ve hayvancılık alanlarında modern tekniklerin uygulanmasını amaçlayan örnek bir çiftliktir.
Atatürk Orman Çiftliği’nden Edinilen Bilgiler
- Kuruluş Amacı:
- Atatürk, Türk halkına modern tarım yöntemlerini öğretmek ve çiftçiliğin gelişmesine katkıda bulunmak istemiştir. Çiftlik, aynı zamanda Türk köylüsüne rehberlik edecek bir eğitim alanı olmuştur.
- Konumu ve Alanı:
- Çiftlik, Ankara’nın batısında geniş bir arazi üzerine kurulmuş ve zamanla içinde hayvanat bahçesi, süt fabrikası, bağ ve bahçeler gibi pek çok alan geliştirilmiştir.
- Ürünler ve Faaliyetler:
- Süt, yoğurt, peynir, bal gibi ürünlerin yanı sıra meyve, sebze ve şarap üretimi yapılmıştır. Bugün hala AOÇ markasıyla çeşitli ürünler üretilmekte ve satılmaktadır.
- Doğal Güzellikler:
- Çiftlikte geniş ağaçlandırma çalışmaları yapılmış ve bölge bir orman görünümüne kavuşturulmuştur. Piknik alanları ve doğal güzellikleriyle halkın da ziyaret edebileceği bir rekreasyon alanı olmuştur.
- Mirası:
- Atatürk, çiftliği 1937 yılında Türk milletine bağışlamış ve burası Türkiye’nin tarım ve hayvancılık alanındaki modernleşmesinde önemli bir rol oynamıştır.
Atatürk Orman Çiftliği, tarımda ilerlemenin yanında halkın yeşil bir çevrede vakit geçirebilmesi için de önemli bir projedir. Bu çiftlik, Atatürk’ün doğaya olan sevgisinin ve modernleşme vizyonunun bir göstergesidir.
Öğretmeniniz metni okurken onu dikkatlice dinleyiniz.
Metni işitilebilir bir ses tonuyla anlamı yansıtacak şekilde doğru vurgu ve tonlamalarla
okuyunuz. Anlamını bilmediğiniz kelime ve kelime gruplarını defterinize not ediniz. Bunların
anlamını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu
TDK Güncel Türkçe Sözlük’ten kontrol ediniz.
ATATÜRK VE ÇİFTLİK
(…)
Atatürk, yeşile olan tutkusunu ve özlemini, “Yeşili görmeyen gözler renk zevkinden yoksundur.
Bu çiftliği öyle ağaçlandırınız ki göremeyen bir insan dahi yeşillikler arasında olduğunu
fark etsin” sözcükleriyle dile getirmiş. Bu sözler, Atatürk’ün, Ankara’da neden bir çiftlik aldığını
hemen anlamamızı sağlıyor. Atatürk, daha 1925 yılında tarımcılarına, bir çiftlik arazisi için yer
araştırmaları emrini verdiğinde geleceği ve halkının mutluluğunu düşünüyordu. (…)
Atatürk’ün Ankara’da modern bir çiftlik kurmak isteği konusunda bir tarımcımız o günkü
anılarını şöyle anlatıyor. “Çiftlik yeri için öyle uzun boylu dolaşmaya ve Ankara’nın çevresinde
başka doğal özellikler araştırmaya gerek görmemiştik. Nedeni de basitti. Kıraç bir bozkırın ortasında
bir ortaçağ şehri. Ağaç yok, su yok, hiçbir şey yok. Böyle bir noktada hazırlanmış ve uygun
koşullar taşıyan yerler nasıl bulunabilir? İncelemelerimiz bittiği zaman sonucu büyük Şef’e
arz ettik. Kendileri elleriyle bugünkü çiftlik yerinin bulunduğu yeri işaret ettiler ve sordular.
‘Burayı gezdiniz mi?’ Buranın bir çiftlik kurulması için gerekli olan niteliklerin hiçbirini taşımadığını,
bataklık, çorak, fakir bir yer olduğu hakkındaki ortak görüşümüzü söyledik. Atatürk’ün bize
cevabı şu oldu: İşte istediğim yer böyle olmalıdır. Ankara’nın kenarında, hem batak, hem çorak,
hem de fena bir yer. Burayı biz ıslah etmezsek kim gelip ıslah edecektir?”
Atatürk, Atatürk Orman Çiftliği’nin şimdiki yerini seçtiği zaman, arazinin verimliliği hakkında
yabancı uzmanların da görüşünü alır. Uzmanların verdikleri raporlarda bu toprakların
üzerinde herhangi bir tarımsal etkinliğin asla yapılamayacağını ileri sürenler bile olur. Tarım
Bakanlığı’nda uzman olarak çalışan bir Alman, Orman Çiftliği arazisi için, “Bu öyle bir girişimdir
ki, elverişsiz toprak ve iklim koşulları altında burada ya sabır tükenir, yahut da para” demiştir.
Anlaşılıyor ki Atatürk, tarım uzmanlarından en iyi toprak için değil, en kötü toprak raporunu
alabilmek için yararlanmış. Her zaman yaptığını yapmış ve en kötünün bile, çalışarak ve
bilimsel yöntemleri kullanarak nasıl en iyiye dönüşebildiğini gözler önüne sermiş.
Çiftlik kurmak için ağacın bile yetişmediği bir yeri yeğleyen Atatürk, kuruluş çalışmalarıyla
yakından ilgilenir. Ülke tarımına örnek olacak Gazi Orman Çiftliği’ni kurmak üzere, uzmanlarından
hemen çalışmalara başlamalarını ister.
İlk olarak çiftliğin yönetim merkeziyle, parkların ve sebze bahçelerinin üzerinde bulunduğu
20.000 dönüm arazi, o günün koşullarında oldukça iyi bir fiyat karşılığında satın alınır. Bu
yüksek fiyatı duyan, çevre arazi sahipleri de arazilerini satmak istediklerini söylerler. Böylece
Etimesgut, Balgat, Çakırlar, Güvercinlik, Macun, Tahar ve Yağmur Baba çiftlikleri de satın alınır.
Bu şekilde büyük ve modern bir tarım işletmesi için yeterli genişliğe ulaşan bir arazi varlığı üzerinde
Gazi Orman Çiftliği doğar. Bu çalışma sonucunda Atatürk, halkına çocuklarıyla birlikte
gezecekleri, eğlenecekleri ve bilgilenebilecekleri bir yeşil alan, Türk tarımına da modern tarım
yöntemlerinin ilk örneklerinin uygulanabileceği bir çiftlik armağan eder.
(…)
Gülgûn AKBABA
(Kısaltılmıştır.)
1.ETKİNLİK
Aşağıdaki soruların cevaplarını metinden hareketle defterinize yazınız.
1. Atatürk Ankara’da neden bir çiftlik kurmak istemiştir?
Atatürk, Ankara’da bir çiftlik kurmak istemiş çünkü kurak ve çorak olan bu yeri güzelleştirip yeşillendirmek, halkına örnek olmak ve modern tarımı öğretmek istemiş. Ayrıca insanların gezip eğlenebileceği güzel bir yer yapmak istemiş.
2. Atatürk’ün seçtiği çiftlik arazisinin özellikleri nelerdir? Niçin böyle bir araziyi tercih etmiştir?
Atatürk’ün seçtiği arazi bataklık, çorak ve fakir bir yerdi. Böyle bir araziyi seçmesinin sebebi, en kötü şartlardaki toprağı bile çalışarak ve bilimle iyileştirebileceğimizi göstermek istemesidir.
3. Tarım uzmanlarının ve Alman uzmanın araziyle ilgili görüşleri nelerdir? Atatürk bu görüşleri nasıl değerlendirmiştir?
Uzmanlar bu toprağın tarıma uygun olmadığını, burada bir şey yetiştirmenin zor olduğunu söylemişler. Alman uzman ise ya sabrın ya da paranın tükenebileceğini belirtmiş. Ama Atatürk bu görüşleri önemsemiş ve “Zor olanı başarmalıyız” diyerek çalışmalara başlamış.
4. Atatürk, çiftliği kurarken hangi adımları atmıştır? Çiftliğin genişlemesi için neler yapılmıştır?
Atatürk, önce çiftlik için büyük bir arazi satın almış. Sonra çevredeki başka arazileri de alarak çiftliği büyütmüş. Modern tarım yöntemleriyle çalışmaları başlatmış ve çiftliğin güzel bir örnek olmasını sağlamış.
5. Atatürk’ün bilimsel çalışmalara ve yöntemlere verdiği önemi hangi ifadelerden anlıyorsunuz?
“Atatürk, bilimsel yöntemlerle en kötü yerleri bile iyileştirebiliriz” diyerek bilime çok önem verdiğini göstermiş. Çiftlikte de uzmanlarla çalışmış ve modern tarım yöntemlerini kullanmış.
6. Çiftliğin kurulmasıyla halka ve tarıma nasıl bir katkıda bulunulması hedeflenmektedir?
Çiftlik sayesinde halk, çocuklarıyla gezip eğlenebileceği bir yeşil alana kavuşmuş. Aynı zamanda modern tarım yöntemleriyle çiftçilere örnek olunmuş ve tarımın gelişmesi sağlanmış.
2.ETKİNLİK
a. Okuduğunuz metnin konusunu aşağıya yazınız.
Metnin konusu, Atatürk’ün Ankara’da Gazi Orman Çiftliği’ni kurarak tarımı geliştirmek ve halkına yeşil bir alan armağan etmek için yaptığı çalışmalardır.
b. Metnin konusuyla ilgili görselleri işaretleyiniz.
Metnin konusu Atatürk’ün Ankara’da Gazi Orman Çiftliği’ni kurması olduğuna göre, ilgili görseller şu şekilde işaretlenmelidir:
- Traktör görseli (sol üst)
- Tarla çalışanları ve Atatürk’ün bulunduğu görsel (sağ üst)
- Atatürk’ün tarlada bir araç üzerinde olduğu görsel (sağ alt)
- Çiftlikte çalışan insanları gösteren görsel (sol alt)
c. Metnin ana fikrini yazınız.
Atatürk, en zor koşullarda bile çalışarak ve bilimsel yöntemleri kullanarak toprakları iyileştirebileceğimizi ve halk için modern tarım yöntemlerini yaygınlaştıracak örnek bir çiftlik kurulabileceğini göstermiştir.
ç. Ana fikri belirlerken nelere dikkat ettiniz? Söyleyiniz.
- Metinde en çok vurgulanan ve önemli olan mesajı belirlemeye dikkat ettim.
- Atatürk’ün çiftlik kurma amacını ve bu çiftliğin tarım ve halk için taşıdığı anlamı göz önünde bulundurdum.
- Metnin genelinden çıkarılabilecek en önemli mesajı anlamaya çalıştım.
- Konuyla bağlantılı örneklerin, özellikle Atatürk’ün çalışmaları ve bilimsel yöntemlere verdiği önemin altını çizdim.
3.ETKİNLİK
a. Aşağıdaki soruları okuduğunuz metinden hareketle cevaplayınız.
> Atatürk neden Ankara’da bir çiftlik kurmak istemiştir? Bu çiftliğin kuruluş sürecini açıklayınız.
Atatürk, Ankara’nın bozkır ve kurak bir yapıya sahip olması nedeniyle burayı modern bir çiftlik haline getirerek örnek bir tarım alanı oluşturmak istemiştir. Halkına yeşil bir alan armağan etmeyi, modern tarım yöntemlerini tanıtmayı ve zorlu koşullarda bile çalışarak başarı elde edilebileceğini göstermeyi amaçlamıştır. Ayrıca, geleceği düşünerek halkının mutluluğunu ve tarımsal kalkınmayı hedeflemiştir.
Çiftliğin kuruluş süreci:
Atatürk, 1925 yılında çiftlik için yer araştırılmasını emretmiştir. Uzmanların olumsuz görüşlerine rağmen bataklık, çorak ve fakir bir araziyi seçmiştir. İlk olarak çiftliğin merkezi ve parkların yer aldığı 20.000 dönüm arazi satın alınmıştır. Daha sonra çevredeki Etimesgut, Balgat, Çakırlar gibi yerler de alınıp arazi genişletilmiştir. Çalışmalar bilimsel yöntemlerle yürütülmüş, modern tarım uygulamaları devreye sokulmuş ve çiftlik kısa sürede başarılı bir örnek haline gelmiştir.
Atatürk’ün çiftliğin kuruluşundaki etkisini açıklayınız.
Atatürk, çiftliğin kuruluşunda bizzat rol almış ve her aşamada yönlendirici olmuştur. En kötü arazilerin bile çalışılarak iyileştirilebileceğini göstermek istemiştir. Uzmanlarla görüşerek bilimsel yöntemlere önem vermiş, halkı için eğlence, bilgi ve yeşil alan sağlayacak bir yer oluşturmuştur. Bu, Atatürk’ün ileri görüşlülüğünü ve halkın mutluluğu için çalışkanlığını yansıtmaktadır.
b. Okuduğunuz metni Atatürk’ün bakış açısıyla nasıl yazabileceğinizi düşününüz.
“Ankara’nın sararmış bozkırlarına baktığımda, burada bir hayat yeşertmenin ne kadar önemli olduğunu gördüm. İnsanlarımızın gözlerinde umudu, ellerinde çalışmanın gücünü görmek istiyorum. Kurak toprakları suyla, bilimle ve çalışmayla nasıl canlandırabileceğimizi göstermek istedim. Bu sadece bir çiftlik değil, modern tarımın, üretimin ve umudun merkezi olmalıydı.
Uzmanlar, seçtiğim toprağın verimsiz olduğunu söylediklerinde gülümsedim. Çünkü biliyordum ki, çalışkanlık ve azimle bu topraklar yeşerecek, halkıma ilham kaynağı olacaktı. Çiftliğimizde, en yeni bilimsel yöntemleri kullanarak tarımsal kalkınmayı göstermek istedik. Halkımız modern tarımı burada görecek ve öğrenecekti.
Bu çiftlik, sadece bir tarım alanı değil; eğitimin, çalışkanlığın ve çağdaşlaşmanın sembolü olmalıydı. Her bir fidanda, her bir başakta milletimizin geleceğine olan inancımız büyümeli. Çocuklarımız bu topraklarda oyun oynarken, geleceğin aydınlık Türkiye’sini hayal etmeliydi. İşte bu yüzden çiftliği kurmak benim için bir görevdi, bir hayaldi.”
Bu metin, Atatürk’ün ileri görüşlü ve halkı için çalışkan bir lider olarak tarımsal kalkınmaya bakış açısını yansıtarak yazılabilir.
c. Aşağıdaki giriş cümlesinden hareketle metni Atatürk’ün bakış açısıyla tekrar yazınız.
Bu aziz millete modern tarımın önemini göstermek için bu çorak arazide bir çiftlik kurmalıyım. Ankara’nın ortasında, gözden ırak, çıplak ve verimsiz bir arazi vardı. Bu yeri seçmemin nedeni, bu toprağın verimsizliği ve ıslah gerektirmesiydi. Bilinmelidir ki en iyi tarım sadece en verimli topraklarda değil, çalışkan insanların azmi ve bilimsel yöntemlerle yapacağı emekle mümkün olur. Çiftlik arazisinin, uzmanlar tarafından “çorak ve elverişsiz” olarak nitelendirilmesi, bu projeyi benim için daha da anlamlı kıldı. Burayı ıslah etmezsek, kimse bu zor görevle ilgilenmezdi. Bu nedenle, toprağın verimliliği ve tarım uygulamaları hakkında olumlu görüşler almak yerine, zorlukları ve engelleri aşma konusundaki kararlılığı gösteren raporlar almak istedim.
Bu çiftliği kurarken sadece bir tarımsal işletme değil, halkıma örnek olacak, çocukların doğayla iç içe büyüyebileceği, eğitim görebileceği bir alan yaratmayı hedefledim. Kendi ellerimle bu alanda çalışarak, bilimsel tarım yöntemlerini uygulayıp halkımıza tarımın önemini gösterdim. Bunu yaparken amacım, sadece toprakla değil, tüm milletle buluşmayı, birliğimizi ve direncimizi göstermekti. Gazi Orman Çiftliği, gösterdi ki; bilim, azim ve çalışmayla her şey mümkündür. Bu miras, milletimin umudu ve geleceği için atılmış bir adımdır.