Çocuktum Ufacıktım, Top Oynadım Acıktım Dinleme İzleme Metni Cevapları Sayfa 88-89-90-91
Çocuktum Ufacıktım, Top Oynadım Acıktım Dinleme İzleme Metni Cevapları Sayfa 88-89-90-91
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
- Kardeşiniz var mı? Var ise doğduğu güne dair neler hatırlıyorsunuz?
Hayır, kardeşim yok. Ben tek çocuğum.
- Sizce nelere sahip olan çocuklar daha mutludur?
Bence mutluluğun kaynağı maddi şeylerden ziyade manevi şeylerdir. Mutlu çocuklar, sevgi dolu bir aileye, güvenilir arkadaşlara ve ilgi alanlarını keşfetme fırsatına sahip çocuklardır.
1.ETKİNLİK
Aşağıdaki boşluğa dinlediğiniz metin için farklı bir başlık yazınız.
Benim Başlığım: ÇOCUKLUK DÜNYASI
2.ETKİNLİK
Not alarak dinlediğiniz metni aşağıdaki boşluğa özetleyiniz.
Ben çocukken fazla duyarlı, dik kafalı ve biraz da iddialı bir çocuktum. Ancak, sevilen, istenen ve güvenilen bir çocuktum. Evin en küçük çocuğu olmanın krallığını yaşarken üç yaşındayken bir kardeşim oldu. Anne-babam kardeşimi benimseyebilmem için çeşitli yollar denediler. Kardeşimi benimsedim ve onu korumayı kendime görev edindim. On yaşıma kadar kardeşimi koruma konusunda bir sorun yaşamadım. Ancak diğer erkek çocuklarının bedenen kuvvetlenmesi beni zorlamaya başladı. Bu engeli aşmayı başardım. Çocuklar arasında aranan biri olmamın asıl nedeni, onları çabucak organize edebilmemdi. Fantastik hikayeleri çok severdim. Yazar olmayı isterdim. Benim yaşamımda çocukluk, saflık, sevgi ve güven duygularıyla var olmuştur. Bu yüzden zor çocukluk yaşayanlara gerçekten üzülürüm.
3.ETKİNLİK
Aşağıdaki soruları dinlediğiniz metne göre yanıtlayınız.
1.Yazar, çocukluk dönemindeki kişilik özellikleri hakkında neler söylüyor?
Fazla duyarlı, dik kafalı ve biraz da iddialı bir çocuk olmasına rağmen yine de sevilen, istenen ve güvenilen bir çocuk olduğunu söylüyor.
- Yazar, kaç yaşına kadar tek çocuk olarak büyümüştür?
3 yaşına kadar tek çocuk olarak büyümüştür.
- Yazar, kardeşinin doğduğu güne dair hafızasında kalanları nasıl anlatıyor?
Anne babasının heyecanı yeni bebekten çok yazarın o bebeği nasıl karşılayacağına dair bir heyecanmış. Bir çift bebek ayağı gördüğünü hatırlıyormuş.
- Yazarın ailesi dünyaya yeni gelen bebek vasıtasıyla yazara nasıl sürprizler yapıyor?
Kardeşinin kundağı açıldığında içinden çikolata, şekerleme ya da oyuncak çıkıyormuş.
- Yazarın mahalle çocukları arasında aranan biri olmasının sebebi nedir?
Heyecanlı ve sürprizli oyunlar, senaryolar kurup onları çabucak organize ettiği için aranan bir çocuktur.
- Mahalledeki çocuklar yazarı hangi kahramanlarla özdeşleştiriyor?
Peter Pan ve Küçük Kadın Joe ile özdeşleştiriyor.
7. Kendinizi bir kahramanla özdeşleştirecek olsanız bu hangisi olurdu? Nedenleriyle açıklayınız.
Kendimi bir kahramanla özdeşleştirecek olsam, bu Harry Potter olurdu. Harry Potter, zorlu bir çocukluk geçirmiş, ancak sonunda kötülüğe karşı zafer kazanmış, cesur ve zeki bir gençtir. Ben de Harry Potter gibi zorluklarla başa çıkmayı ve mücadeleyi seven biriyim. Ayrıca, Harry Potter gibi başkalarına yardım etmek ve dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek istiyorum.
4.ETKİNLİK
a) Aşağıdaki cümlelerde altı çizili kelimeleri inceleyiniz. İncelediğiniz kelimeleri aşağıda verilen evlerin içine yerleştirerek gruplandırınız.
- Fazla duyarlı, dikkafalı ve biraz da iddialı bir çocuktum.
- Çocukluk, onu mutlu ve keyifli geçirmiş herkes için sihirli bir sözcüktür.
- Odanın kapısı açıldığında gördüğüm ilk şeyi hiç unutmam.
- Bakır oyuncaklardan birkaç tanesi de bebek kardeşin kundağından çıkınca isyan etmiştim.
- Çocuksu bir sezgiyle bunun da bir yolunu aramış.
- O zamanlar “Küçüktüm, ufacıktım, top oynayıp acıktım.”
- Biraz büyüyüp mahallede bizimle oynamaya başladığında, kardeşimi koruma işi artık tamamen benim görevim olmuştu.
BASİT
zamanlar, top, odanın
TÜREMİŞ
keyifli, sihirli, sezgiyle
BİRLEŞİK
Biraz, dikkafalı, birkaç
b) Siz de içinde basit, türemiş ve birleşik kelimeler yer alan üç cümle yazınız.
Seninle güzel günler geçirdiğimizi hatırlıyorum.
Akşamüstü bize misafirliğe geleceklermiş.
Dünyada onlar kadar şefkatli insanlar görmedim.
5.ETKİNLİK
“Çocukluk, oyun, özlem, arkadaş, kardeş” kelimelerinden istediğinizi seçiniz. Seçtiğiniz kelimeleri anlamlarına uygun olacak şekilde kullanarak arkadaşlarınıza kısa bir konuşma yapınız.
Merhaba arkadaşlar,
Bugün sizlerle birlikte “çocukluk” kavramını konuşacağız. Çocukluk, insan hayatındaki en güzel ve en masum dönemlerden biridir. Bu dönemde, her şey yeni ve heyecan vericidir. Oyun oynamak, arkadaşlarla vakit geçirmek ve hayal kurmak için bolca zaman vardır.
Çocukluk, aynı zamanda özlem duyduğumuz bir dönemdir. Yetişkinlik hayatına adım attığımızda, çocukluğumuzun saflığı ve masumiyetiyle özlem duyarız. Bazen, çocukluğumuza geri dönmek ve o günleri yeniden yaşamak isteriz.
Çocukluk, arkadaşlık ve kardeşlik duygularının da geliştiği bir dönemdir. Arkadaşlarımızla birlikte oyun oynar, birlikte eğleniriz. Kardeşlerimizle birlikte büyür, birlikte öğreniriz.
Çocukluk, hayatımızın en önemli dönemlerinden biridir. Bu dönemi dolu dolu yaşamak ve bu güzel günlerin tadını çıkarmak için elimizden geleni yapmalıyız.
6.ETKİNLİK
a) Bir çocuğun aile içi ilişkilerini anlatan bir hikâye tasarlayınız. Hikâyenizi aşağıdaki yazı taslağına göre planlayarak defterinize yazınız.
SERİM
Murat, o gün okuldan eve geldiğinde çok üzgündü. Çünkü okulda bir kavgaya karışmıştı. Babası, Murat’ın kavgaya karışmasından çok öfkelenirdi. Murat, babasının onu azarlayacağını ve cezalandıracağını biliyordu.
DÜĞÜM
Murat, eve girdiğinde babasının onu beklediğini gördü. Babası, Murat’a çok kızgındı. Murat’ı azarladı ve ona bir hafta boyunca televizyon izlemesini yasakladı.
Murat, babasının ondan nefret ettiğini düşündü. Çok üzüldü ve ağlamaya başladı. Annesi, Murat’ın ağladığını görünce çok üzüldü. Murat’a sarıldı ve ona “Merak etme, baban seni seviyor” dedi.
Murat, annesinin sözlerine inanmak istedi ama babasını görünce inanamadı. Babası, Murat’a hala kızgın görünüyordu.
Murat, babasıyla arasını düzeltmek için bir plan yapmaya karar verdi. Babasının en sevdiği yemekleri yapacak ve ona bir mektup yazacaktı.
Murat, ertesi gün erkenden kalktı ve babasının en sevdiği yemekleri yapmaya başladı. Yemek yaparken, babasına nasıl bir mektup yazacağını düşünüyordu.
Murat, öğle yemeğinde yemekleri hazırladı ve babasının masasına koydu. Babası, yemekleri görünce çok sevindi. Murat’a “Bu yemekleri sen mi yaptın?” diye sordu.
Murat, “Evet baba, ben yaptım” dedi.
Baba, Murat’a sarıldı ve “Teşekkür ederim evlat” dedi.
Murat, babasının ona sarıldığını görünce çok mutlu oldu. Babasına bir mektup yazdı ve ona verdi. Babası, mektubu okuduktan sonra çok duygulandı.
Baba, Murat’ı yanına çağırdı ve onu affederek “Seni çok seviyorum evlat” dedi.
Murat, babasının onu sevdiğini duyduğunda çok mutlu oldu. Babasıyla sarıldı ve onu çok sevdiğini söyledi.
ÇÖZÜM
Murat, o günden sonra babasıyla daha yakın bir ilişki kurdu. Babası, Murat’a karşı daha sevgi dolu bir tutum sergilemeye başladı. Murat, mutlu bir çocukluk geçirdi.
GELECEK DERSE HAZIRLIK
1. Erdem kelimesinin anlamını araştırınız.
Erdem kelimesinin sözlük anlamı, “ahlaki açıdan iyi, doğru, güzel olan; insanda bulunması gereken, toplum tarafından övülen ve takdir edilen nitelik”tir. Erdemli ise “erdem sahibi olan” anlamına gelir.
Erdem kavramı, felsefe ve din gibi alanlarda da önemli bir yere sahiptir. Felsefede erdem, insan davranışlarının iyi veya kötü olarak değerlendirilmesinde kullanılan bir ölçüttür. Dinlerde ise erdem, insanın Tanrı’ya yakınlaşmasına yardımcı olan bir unsur olarak kabul edilir.
Türk kültüründe de erdem kavramı önemli bir yere sahiptir. Türk kültüründe erdem, kişinin iyi bir insan olması için sahip olması gereken temel niteliklerden biri olarak kabul edilir. Türk kültürünün önemli eserlerinde, erdemli insan olmak için gerekli olan davranışlar ve özellikler anlatılmıştır.
Erdemli insan, aşağıdaki özelliklere sahip olan kişidir:
- Doğruluk: Erdemli insan, doğruluktan ayrılmaz. Her zaman doğruyu söyler ve doğru davranışlarda bulunur.
- Adalet: Erdemli insan, adildir. Herkesle eşit davranır ve haksızlığa karşı durur.
- Merhamet: Erdemli insan, merhametlidir. Başkalarının dertlerine ortak olur ve onlara yardım eder.
- Alçakgönüllülük: Erdemli insan, alçakgönüllüdür. Kendini başkalarından üstün görmez ve kibirlidir.
- Dürüstlük: Erdemli insan, dürüsttür. Sözünde durur ve her zaman dürüst davranır.
Erdemli olmak, toplum için de önemlidir. Erdemli insanlar, toplumda huzur ve barış ortamının sağlanmasına yardımcı olurlar. Ayrıca, erdemli insanlar, topluma örnek olurlar ve başkalarının da erdemli bir insan olmasına katkıda bulunurlar.
Erdemli olmak için yapılması gerekenler şunlardır:
- Doğruluk, adalet, merhamet, alçakgönüllülük, dürüstlük gibi erdemleri öğrenmek ve bunlara önem vermek.
- Bu erdemleri günlük yaşamda uygulamaya çalışmak.
- Erdemli insanların davranışlarını örnek almak.
Erdemli olmak, kişinin kendini ve toplumu geliştirmesine yardımcı olan önemli bir kavramdır.
2. Sultan Alparslan hakkında bilgi edininiz. Araştırmanızda “edu” ve “gov“ uzantılı siteleri kullanınız.
Sultan Alparslan, Büyük Selçuklu Devleti’nin 2. sultanıdır. 1029 yılında Mâverâünnehir’de doğmuştur. Babası, Büyük Selçuklu Devleti’nin kurucusu olan Tuğrul Bey’dir. Annesi, Tuğrul Bey’in eşi ve Gazneli Hükümdarı Mahmut’un kızı olan Selcan Hatun’dur.
Alparslan, küçük yaşlardan itibaren askeri eğitim görmüştür. Tuğrul Bey’in ölümünden sonra, tahta geçen kardeşi Çağrı Bey’in yanında görev yapmıştır. Çağrı Bey’in ölümünden sonra, 1063 yılında tahta çıkmıştır.
Alparslan, döneminde Büyük Selçuklu Devleti’ni önemli bir askeri güç haline getirmiştir. 1071 yılında Malazgirt Savaşı’nda Bizans İmparatorluğu’nu yenerek, Anadolu’nun Türkleşmesini sağlamıştır. Bu zafer, Türk tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır.
Alparslan, 1072 yılında Pasinler Savaşı’nda Bizanslılarla yaptığı bir savaşta şehit olmuştur.
Alparslan’ın kişilik özellikleri
Alparslan, cesur, adil ve akıllı bir hükümdardı. Ayrıca, iyi bir komutan ve devlet adamıydı.
Alparslan’ın askeri başarıları
Alparslan, döneminde Büyük Selçuklu Devleti’nin sınırlarını genişletmiştir. Bu doğrultuda, aşağıdaki askeri başarıları elde etmiştir:
- 1064 yılında Ani’yi fethetmiştir.
- 1065 yılında Gürcistan seferine çıkmış ve birçok kaleyi ele geçirmiştir.
- 1071 yılında Malazgirt Savaşı’nda Bizans İmparatorluğu’nu yenerek, Anadolu’nun Türkleşmesini sağlamıştır.
- 1072 yılında Pasinler Savaşı’nda Bizanslılarla yaptığı bir savaşta galip gelmiştir.
Alparslan’ın siyasi başarıları
Alparslan, döneminde Büyük Selçuklu Devleti’ni güçlü bir siyasi güç haline getirmiştir. Bu doğrultuda, aşağıdaki siyasi başarıları elde etmiştir:
- 1063 yılında, Büyük Selçuklu Devleti’nin başkentini Rey’den İsfahan’a taşımıştır.
- 1064 yılında, Gürcülerle imzaladığı Gürcü-Selçuklu Antlaşması ile Gürcistan’ın Büyük Selçuklu Devleti’nin vasalı olmasını sağlamıştır.
- 1071 yılında, Malazgirt Savaşı’nın ardından Bizans İmparatorluğu ile imzaladığı Antlaşma ile Anadolu’nun Türk egemenliğine girmesini sağlamıştır.
Alparslan’ın kültürel başarıları
Alparslan, döneminde Büyük Selçuklu Devleti’nde kültürel faaliyetlerin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Bu doğrultuda, aşağıdaki kültürel faaliyetleri desteklemiştir:
- 1065 yılında, Nizamiye Medresesi’nin kurulmasına öncülük etmiştir.
- 1070 yılında, İsfahan’da bir kütüphane kurmuştur.
- 1071 yılında, Malazgirt Savaşı’nın ardından Anadolu’da Türk kültürünün yayılması için çalışmalar yapmıştır.
Alparslan’ın önemi
Alparslan, Türk tarihinde önemli bir yere sahiptir. Malazgirt Savaşı’ndaki zaferi ile Anadolu’nun Türkleşmesini sağlamıştır. Bu zafer, Türklerin dünya tarihindeki yerini güçlendirmiştir.
Alparslan, ayrıca Büyük Selçuklu Devleti’ni güçlü bir devlet haline getirmiştir. Bu doğrultuda yaptığı askeri, siyasi ve kültürel başarılar, Büyük Selçuklu Devleti’nin yükselişine katkıda bulunmuştur.
Alparslan’ın günümüze etkileri
Alparslan’ın Malazgirt Savaşı’ndaki zaferi, günümüzde de Türk milleti için önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir. Bu zafer, Türklerin Anadolu’da varlığını güçlendirmiş ve Türk milletinin bağımsızlık mücadelesine ilham kaynağı olmuştur.
Alparslan’ın kişiliği ve başarıları, günümüzde de Türk milleti için örnek teşkil etmektedir. Cesur, adil ve akıllı bir hükümdar olan Alparslan, Türk milletinin güçlü bir devlet olma yolunda gösterdiği kararlılığın ve azmin sembolüdür.