Arılar ve Keklikler Dinleme İzleme Metni Cevapları Sayfa 122-123-124-125

Arılar ve Keklikler Dinleme İzleme Metni Cevapları Sayfa 122-123-124-125

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

  1. Hayvanlar olmasaydı hayatımızda ne gibi değişiklikler olurdu? Arkadaşlarınızla tartışınız.

Hayvanlar olmadan bir dünya, birçok açıdan çok farklı bir yer olurdu.

Beslenme: Et, süt, yumurta gibi hayvansal gıdalara erişimimiz olmazdı. Bu da beslenme düzenimizi ve gıda kaynaklarımızı önemli ölçüde değiştirirdi. Bitkisel gıdalara daha fazla yönelmemiz gerekirdi.

Ekosistem: Hayvanlar, ekosistemlerin önemli bir parçasıdır. Tozlaşma, zararlı böcek kontrolü, besin zinciri gibi birçok önemli işlevi yerine getirirler. Hayvanların yok olması, ekosistemlerde büyük dengesizliklere yol açar ve birçok bitki türünün de yok olmasına neden olur.

Ulaşım: At, katır gibi hayvanların taşımacılıkta kullanımı mümkün olmazdı. Bu da ulaşım sistemimizi ve ticareti önemli ölçüde etkilerdi.

Arkadaşlık: Evcil hayvanlar, birçok insan için önemli birer arkadaş ve yoldaştır. Hayvanların yok olması, birçok insan için yalnızlık ve duygusal boşluk yaratırdı.

Tıp: Tıbbi araştırmalarda ve deneylerde hayvanlar önemli bir rol oynar. Hayvanların yok olması, tıbbi gelişmeleri ve yeni tedavilerin geliştirilmesini zorlaştırırdı.

Eğlence: At yarışı, avcılık gibi birçok eğlence türü mümkün olmazdı.

Sanat: Resim, heykel, müzik gibi sanat dallarında hayvanlar önemli bir ilham kaynağıdır. Hayvanların yok olması, sanatın da farklı bir şekilde gelişmesine yol açardı.

 

  1. Sizce doğadaki diğer canlıların bizim sevgimize ihtiyaçları var mı? Neden?

Doğadaki diğer canlıların da sevgiye ihtiyaç duyup duymadığı karmaşık bir sorudur. Bilimsel olarak kesin bir cevap olmasa da, birçok hayvanın sosyal bağlar kurduğu ve sevgi gösterileri sergilediği gözlemlenmiştir.

  1. Hayvan sevgisiyle ilgili şiirinizi arkadaşlarınıza okuyunuz.

Hayvan sevgisi bir pınardır,

Gönülleri sulayan.

Sevgiyle bakan bir çift göz,

Hayvanın kalbini okur, anlar.

 

Hayvanlar da sever insanı,

Sevgisini gösterir her an.

Sırnaşır, yalvarır, sever,

Onunla oynamak ister her zaman.

 

Hayvan sevgisi bir merhamet,

Yaratılmış her canlıya saygı.

Hayvanlara sevgi gösteren,

İnsan olur gerçek manada yüce.

 

Haydi çocuklar, sevelim hayvanları,

Onlara dost olalım her zaman.

Onların da kalbi var, ruhu var,

Sevgimizle mutlu olsunlar.

 

ARILAR VE KEKLİKLER

(Dinleme / İzleme Metni)

Yaşar Kemal’in Hayatı ve Edebi Kişiliği

Yaşar Kemal (asıl adı Kemal Sadık Gökçeli), 1923 yılında Osmaniye’nin Hemite ilçesinde doğdu. Çocukluğu Çukurova’da geçti. Yaşar Kemal, ilkokuldan sonra medreseye ve daha sonra da ortaokula gitti. Ortaokuldan sonra çeşitli işlerde çalıştı ve 1943 yılında Adana’ya yerleşti.

Yaşar Kemal, edebiyat hayatına 1939 yılında şiir yazarak başladı. İlk romanı İnce Memed’i 1955 yılında yayınladı. Bu roman büyük bir ilgi gördü ve Yaşar Kemal’i Türk edebiyatının önemli yazarlarından biri haline getirdi. Yaşar Kemal, İnce Memed’in dışında Yer Demir Gök Bakır, Teneke gibi birçok önemli roman yazdı.

Yaşar Kemal’in Edebi Kişiliği:

  • Yaşar Kemal, eserlerinde Anadolu insanının yaşam mücadelesini, ezilen insanların sesini ve doğanın güzelliğini anlatan bir yazardır.
  • Yaşar Kemal, eserlerinde folkloru ve mitolojiyi ustalıkla kullanmıştır.
  • Yaşar Kemal, dili çok iyi kullanabilen bir yazardır. Zengin bir kelime hazinesi ve akıcı bir anlatımı vardır.
  • Yaşar Kemal, eserlerinde insan psikolojisini derinlemesine inceleyen bir yazardır.
  • Yaşar Kemal, eserlerinde sosyal ve politik eleştirilere de yer vermiştir.

Yaşar Kemal’in Aldığı Ödüller:

  • 1962 – Madaralı Roman Ödülü (İnce Memed)
  • 1973 – Türk Dil Kurumu Roman Ödülü (Yer Demir Gök Bakır)
  • 1982 – Prix Medicis Etranger (İnce Memed)
  • 1984 – Orhan Kemal Roman Armağanı (Teneke)
  • 1995 – Yunus Nadi Roman Ödülü (Bir Ada Hikâyesi)
  • 1996 – Prix Méditerranée (Huzursuzluğun Kitabı)

Yaşar Kemal, 2015 yılında İstanbul’da vefat etti. Türk edebiyatına önemli eserler kazandıran Yaşar Kemal, eserleriyle dünya çapında tanınan bir yazar oldu.

Yaşar Kemal’in Eserleri:

Romanlar:

  • İnce Memed (1955)
  • Yer Demir Gök Bakır (1960)
  • Teneke (1977)
  • İnce Memed II (1984)
  • Bir Ada Hikâyesi (1995)
  • Huzursuzluğun Kitabı (1998)

Hikâye Kitapları:

  • Oğullar ve Oğullar (1967)
  • Eski Şiirler (1976)
  • Ağıtlar (1979)

Diğer Eserleri:

  • Bin Boğalar Efsanesi (1971)
  • Akçasazlılar (1972)
  • Çukurova’da Yaşadıklarım (1990)
  • Yazmak (2002)

Yaşar Kemal Hakkında:

  • Yaşar Kemal’in eserleri birçok dile çevrilmiştir.
  • Yaşar Kemal, Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterilmiştir.
  • Yaşar Kemal, UNESCO tarafından “Yaşayan İnsan Hazinesi” ilan edilmiştir.

Yaşar Kemal’in Edebiyatımıza Katkıları:

  • Yaşar Kemal, Anadolu insanının yaşam mücadelesini ve ezilen insanların sesini eserlerinde ustalıkla anlatmıştır.
  • Yaşar Kemal, eserlerinde folkloru ve mitolojiyi kullanarak Türk edebiyatına yeni bir soluk getirmiştir.
  • Yaşar Kemal, zengin kelime hazinesi ve akıcı anlatımıyla Türk edebiyatında önemli bir yere sahiptir.

Yaşar Kemal, Türk edebiyatının en önemli yazarlarından biridir. Eserleriyle Anadolu insanının yaşam mücadelesini, ezilen insanların sesini ve doğanın güzelliğini anlatan Yaşar Kemal, dünya çapında tanınan bir yazardır.

  1. ETKİNLİK

 Metinde geçen anlamını bilmediğiniz kelimeleri aşağıya yazınız. Kelimelerin anlamlarını tahmin ediniz ve sözlük anlamlarını bularak kontrol ediniz.

 

bostan: Sebze bahçesi

ipilti: parıldayan şeyin çıkardığı ışık, parıltı, ışıltı

canını dişine takmak: her tehlikeyi göze alarak işe girişmek

yamaç: Dağın veya tepenin herhangi bir yanı

 

 

  1. ETKİNLİK

Metni dinlerken aldığınız notlardan yola çıkarak metni özetleyiniz.

Küçük yaşta doğaya ve canlılara karşı büyük bir merak duyuyordum. Özellikle böcekler ilgimi çekiyordu. Bir gün, yakaladığım bir böceğin adını öğrenmek için köydeki büyüklerime sormuştum. Fakat kimse o böceğin adını bilmiyordu. Böceğin kanatlarının altındaki kırmızı renk beni çok etkilemişti. Zamanla ilgim karıncalara, kuşlara, çiçeklere ve kartallara yöneldi. Son olarak kekliklere merak saldım. Yavru keklikleri yakalayıp beslerdim. Ne yazık ki, zaman zaman kekliklerim hastalanıp ölüyordu. Bu beni çok üzerdi ve bir daha keklik bakmayacağıma dair kendime söz verirdim. Fakat bu sözümü uzun süre tutamıyordum. Son baktığım kekliğin başı ipe dolanıp ölmesi beni derinden sarstı ve bir daha keklik bakmamaya karar verdim. Bir gün, yaralı bir kartal buldum ve onu eve götürdüm. Köyümüzde şifalı otlardan merhem yapan Havva Ana ile birlikte bir ilaç hazırladık ve kartalı iyileştirdik. Sonrasında kartalı doğaya saldık. Havva Ana, kartalın arkasından civcivleri kapmamasını tembihledi. Havva Ana, iyiliğin gücüne inanıyordu. Onun inancı, kartalın gördüğü iyiliği diğer kuşlara da anlatacağına ve böylece kartalların bir daha bizim köydeki civcivleri kapmayacağına dairdi.

  1. ETKİNLİK

 Dinlediğiniz metnin ana fikrini boş bırakılan yere yazınız.

Doğadaki güzelliklere baktığımızda, insanların iyilik yapma arzusunun temelini daha iyi anlayabiliriz.

  1. ETKİNLİK

Aşağıdaki soruları metinden hareketle yanıtlayınız.

  1. Yazar, çocukluğunda nelerle dostluk kuruyor?

Yazar, çocukluğunda arı, böcek, çiçek, karınca ve kekliklerle dostluk kuruyor.

  1. Yazar, kekliği diğer kuşlardan hangi yönüyle ayrı tutuyor?

Yazar kekliklerin insana alışınca insanı hiç bırakmaması yönüyle ayrı tutuyor.

  1. Yazar, kekliği öldüğünde neden bir daha keklik beslemeyeceğini söylüyor olabilir?

Kekliğinin ölümünden çok büyük üzüntü duyduğu ve bir daha o üzüntüyü yaşamamak için.

  1. Hava Ana kimdir? Yazar ondan nasıl bahsediyor?

Hava Ana köyde, şifalı otlardan merhem yapan namlı bir ustadır. Yazar ondan merhem yapmadaki ustalığı ve güzel masal anlatması ile bahsediyor.

  1. Siz yazarın yerinde olsaydınız yaralı kartalı nasıl tedavi ederdiniz? Geçmişin İmkânlarını göz önünde bulundurarak yanıtlayınız.

Ben yazarın yerinde olsaydım geçmişteki imkanlara bakarsak yine şifalı otlarla tedavi etmeye çalışırdım.

  1. Sizce hayvanları sevmek, onlara gönül vermek niçin önemlidir? Düşüncelerinizi açıklayınız.
  • Empati ve merhamet geliştirir.
  • Sorumluluk ve sevgi öğretir.
  • Stres ve kaygı azaltır.
  • Sosyalleşme ve arkadaşlık sağlar.
  • Doğaya saygı duygusu geliştirir.

 

  1. Hayvanları ve doğayı seven insanların kişilik özellikleriyle ilgili neler söyleyebilirsiniz? Çevrenizden örnekler vererek açıklayınız.

Hayvanları ve doğayı seven insanlar sevgi dolu, iyiliksever, merhametli insanlardır.

n1nnuj3

 

  1. ETKİNLİK

Hayvanlara yardım amacıyla kurulmuş bir dernekte çalışıyor olsanız onlara hangi alanlarda ve nasıl yardım ederdiniz? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.

Hayvanlara yardım eden bir dernekte çalışsaydım, yapacağım en güzel şey onları sevmek ve onlarla oynamak olurdu. Köpekleri gezdirir, kedileri okşar, kuşlara yem verirdim. Onların mutlu ve sağlıklı olmaları için elimden geleni yapardım.

Ayrıca, sokak hayvanlarının barınma ve beslenme ihtiyaçlarını karşılamak için de çalışırdım. Onlara sıcak bir yuva ve lezzetli mamalar bulmak için uğraşırdım. Hasta veya yaralı hayvanları veterinere götürerek tedavi olmalarını sağlardım.

Hayvanlara karşı şiddete ve istismara karşı da mücadele ederdim. Kimsenin bir hayvana zarar vermesine izin vermezdim. Herkesin hayvanları sevmesi ve koruması gerektiğine inanıyorum.

Derneğin organizasyonlarına da katılarak daha fazla insana hayvan sevgisini aşılamak için çalışırdım. Hayvanların ne kadar değerli olduğunu ve korunması gerektiğini herkese anlatırdım.

 

  1. ETKİNLİK

 “Kelebek” adlı şiiri, hikâye ya da fabl türünde kendi duygu ve düşüncelerinizi de

katarak yeniden yazınız. Yazınızı sınıf panosunda paylaşınız.

Kelebek

Yel estikçe uçuşan

Yapraklara benziyor.

Durmadan, yorulmadan

Daldan dala geziyor.

 

Kanatları ipektir,

Bozulur dokununca.

Sanki canlı çiçektir

Açar bahar olunca.

 

Üstündeki renkleri

Seyretmeğe doyamam.

Yapamaz böylesini

Benim diyen her ressam.

 

Ben onu çok severim,

Koşup tutmak isterim.

Fakat kaçar yaramaz,

Uçmadan yaşayamaz.

Hasan Âli YÜCEL

Kelebek’in Özgürlüğü

Bir bahar günü, penceremin önünde rengarenk bir kelebek gördüm. Kanatları güneş ışığında parıldıyordu. Bir yaprak gibi rüzgârda süzülüyor, daldan dala konuyordu. Onu izlerken adeta bir dansa tutulmuş gibiydim.

Kelebeğin kanatları ipek kadar yumuşaktı. Dokunmaya cesaret edemedim, bozulmasından korktum. Sanki canlı bir çiçek gibiydi, her hareketi bir sanat eseri gibiydi. Renklerinin güzelliği beni büyüledi. Hiçbir ressamın böylesine bir güzellik yaratabileceğine inanmıyordum.

Kelebeği yakalamak istedim, onu elimde tutmak ve güzelliğini daha yakından incelemek istedim. Fakat o bir yaramaz gibi benden kaçtı. Uçmadan yaşayamayacağını biliyordum. Onu özgürlüğüne bırakmaya karar verdim.

Kelebek penceremin önünden uçup gitti, ama güzelliği ve özgürlüğü kalbimde kaldı. O günden sonra kelebekleri her gördüğümde, özgürlüğün ve güzelliğin ne kadar değerli olduğunu hatırlarım.

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Scott AjansScott Ajans tarafından ❤️ ile tasarlanmıştır