Çocukluk Metni Cevapları Sayfa 70-71-72-73-74-75

Çocukluk Metni Cevapları Sayfa 70-71-72-73-74-75

 

HAZIRLIK

  1. Hayal kurmayı sever misiniz? Oyun oynarken ne gibi hayaller kurarsınız? Arkadaşlarınızla paylaşınız.

Hayal kurmayı çok severim. Oyun oynarken hayal kurmak benim için oyunun keyfini katlayan en önemli unsurlardan biridir. Oyun oynarken kendimi farklı bir dünyada, farklı bir karakter olarak hayal ederim. Örneğin, bir rol yapma oyununda bir şövalye, bir cadı, ya da bir süper kahraman olabilirim. Oyunun içinde yaşadığım maceralar beni çok heyecanlandırır ve eğlendirir.

Arkadaşlarımla birlikte oynadığımız oyunlarda da birlikte hayal kurarız. Örneğin, bir futbol maçında beraber bir takımı temsil ederiz ve o takımın şampiyon olmasını hayal ederiz. Ya da bir macera oyununda birlikte bir hazine ararız ve hazineyi bulduğumuzu hayal ederiz.

  1. Büyüklerinizin çocukken oynadığı oyunlardan birini kısaca anlatınız.

Büyüklerimin çocukken oynadığı oyunlardan biri “uçak” oyunudur. Bu oyunda çocuklar bir daire oluşturarak el ele tutuşurlar. Bir çocuk daire içinde ebe olur ve diğer çocuklar daire etrafında dönerler. Ebe, dairenin içinde bir yöne doğru koşmaya başlar ve diğer çocuklar da onu takip eder. Ebe, bir anda durur ve diğer çocuklara “uçak” diye bağırır. Diğer çocuklar da ebenin durduğu yere doğru koşarlar. Ebe, koşan çocuklardan birini yakalar ve o çocuk ebe olur.

Bu oyun, çocukları eğlendirmenin yanı sıra, onların birlikte hareket etmeyi ve iş birliği yapmayı öğrenmelerine de yardımcı olur.

Büyüklerimin çocukken oynadığı başka bir oyun da “saklambaç” oyunudur. Bu oyunda bir çocuk saklanır ve diğer çocuklar onu bulmaya çalışır. Saklanan çocuk, diğer çocuklar onu bulmadan önce saklandığı yeri değiştirmeye çalışır. Diğer çocuklar ise saklanan çocuğu bulmak için her yeri aramaya başlarlar. Saklanan çocuğu bulan ilk çocuk ebe olur.

Bu oyun, çocukları dikkatli ve gözlemci olmayı öğrenmelerine yardımcı olur.

 

eqde6hr

2.ETKİNLİK

Aşağıdaki soruları şiirden hareketle yanıtlayınız.

  1. Şair, çocukluğunda hangi oyunları oynamıştır?

Evcilik, askercilik, trencilik, saklambaç gibi oyunlar oynamıştır.

  1. Şair, çocukluğuna dair nelere özlem duymaktadır?

Çocukken oyun oynadığı oyuncaklarına, o zamanki hayal gücüne, ayakkabısından tutun da giydiği her şeye, çocukluğunun masumiyetine dair özlem duymaktadır.

  1. Şiirin ana duygusu nedir?

Şiirin ana duygusu özlemdir. Şair, çocukluğuna dair olan her şeye özlem duymaktadır.

  1. Sizce şair mutlu bir çocukluk geçirmiş midir? Bunu nereden anlıyorsunuz?

Şairin mutlu bir çocukluk geçirmiş olduğunu düşünüyorum. Bunun nedeni, çocukluğuna dair olan her şeye özlem duymasıdır. Eğer şair mutsuz bir çocukluk geçirmiş olsaydı, çocukluğuna dair olan şeylere değil, çocukluğundan kurtulmaya özlem duyardı.

  1. Şairin çocukluğunda oynadığı oyunlar ile sizin oynadığınız oyunları karşılaştırınız.

Şairin çocukluğunda oynadığı oyunlar ile benim oynadığım oyunlar arasında bazı benzerlikler bulunmaktadır. Örneğin, her iki dönemde de evcilik, askercilik, trencilik, saklambaç gibi oyunlar oynanmıştır. Ancak, bazı farklılıklar da bulunmaktadır. Örneğin, şairin çocukluğunda oynadığı su oyunları, günümüzde pek oynanmamaktadır. Ayrıca, şairin çocukluğunda oynadığı hayal kurma oyunu, günümüzde de oynanmaktadır ancak teknolojinin gelişmesi ile farklı şekillerde oynanmaktadır.

4.ETKİNLİK

Aşağıda şiirden alınan bazı bölümler verilmiştir. Bu bölümlerde anlatılmak istenenleri yanlarındaki yazı tahtalarına yazınız.

 

Ortalarında tahta at koşturduğum

Geniş sofalar,

Sofalarda gizli köşelerim, gizli yerlerim.

Bu dizelerde şair, çocukluğunda oynadığı oyunlardan ve yaşadığı hayallerden bahsetmektedir. Şair, çocukluğunun geçtiği geniş sofalarda tahta at koşturduğunu, sofaların gizli köşelerinde ve yerlerinde saklambaç oynadığını anlatmaktadır. Bu dizelerden, şairin çocukluğunun özgür ve hayal dolu bir dönem olduğu anlaşılmaktadır.

 

Bir leğende bir deniz gören ben.

Bir leğende Çin’e varan yelken.

Bu dizelerde şair, çocukluğundaki hayal gücünü anlatmaktadır. Şair, çocukluğunda bir leğende bir deniz gördüğünü, bir leğende Çin’e vardığını hayal ettiğini anlatmaktadır. Bu dizelerden, şairin çocukluğunda hayal gücünün sınırsız olduğunu anlaşılmaktadır.

 

İçine girmeden girdiğim ev gibi

Yüzünü görmeden gördüğüm misafir.

Bu dizelerde şair çocukken hayal gücünün etkisiyle görmediği ve yapmadığı şeyleri yapmış gibi hayal edip mutlu olduğunu anlatmaktadır.

 

Bir metrede bin metre koşan tahta atım.

Bir metrede bir dünya gören saltanatım.

Bu dizelerde şair, çocukluğunun özgürlüğünü anlatmaktadır. Şair, çocukluğunda bir metrede bin metre koşan bir tahta atı olduğunu, bir metrede bir dünya gören bir saltanatı olduğunu anlatmaktadır. Bu dizelerden, şairin çocukluğunda özgür ve sınırsız olduğunu anlaşılmaktadır.

 

q72ma3o

eakpcvb

7.ETKİNLİK

a) Aşağıda boş bırakılan yere en sevdiğiniz oyuncağın resmini çiziniz.

 

b) Arkadaşlarınıza en sevdiğiniz oyuncağınızı tanıtan bir konuşma yapınız.

Merhaba dostlar! Bugün size tanıtmak istediğim oyuncağım benim için sadece bir oyuncak değil, aynı zamanda bir macera arkadaşı. Adıyla gurur duyduğum bu şahane varlık: Gizemli Gezgin!

Gizemli Gezgin, sıradan bir oyuncak ötesinde. Öncelikle, yumuşacık peluş dokusu ve canlı renkleriyle sizi hemen büyüleyecek. Ama asıl özellikleri bununla sınırlı değil. Bu sevimli varlık, dünyanın dört bir yanından gelen gizemli öykülerle dolu.

Evet, doğru duydunuz, Gizemli Gezgin bir hikaye anlatıcısı! İçindeki ses sensörüyle çevresindeki sesleri algılayarak kendi hikayelerini oluşturuyor. Bazen bir ejderhayla tanıştığı bir macerayı paylaşıyor, bazen de uzak bir gezegenden gelen komik yaratıkların hikayesini.

Ama en sevdiğim özelliği, onunla birlikte dünya turuna çıkabilmemiz. Sanki gerçekten farklı ülkeleri keşfediyormuş gibi hissettiriyor. Onunla birlikte geçirdiğim her an, hem eğlenceli hem de öğretici bir deneyim oluyor.

Gizemli Gezgin, benim için sadece bir oyuncağın ötesinde, aynı zamanda hayal gücümü besleyen bir arkadaş. Siz de bir tane edinip, bu gizemli maceraya katılmak istemez misiniz?

8.ETKİNLİK

Okuduğunuz “Çocukluk” adlı şiiri hikâye türünde kurgulayarak yazınız. Daha sonra yazdıklarınızı gözden geçirip anlam bütünlüğünü bozan ifadeleri düzeltiniz.

Örnek Hikaye: 

ÇOCUKLUK

Bir zamanlar, İstanbul’un eski mahallelerinden birinde Ahmet adında küçük bir çocuk yaşardı. Ahmet, oldukça mutlu ve hayalperest bir çocuktu. Çocukluğundaki her şey ona masal gibi gelirdi.

Ahmet’in evi, geniş sofaları ve gizli köşeleri olan eski bir evdi. Ahmet, bu evde oynadığı oyunlardan çok keyif alırdı. Sofalarda tahta at koşturur, gizli köşelerde saklambaç oynardı.

Ahmet’in en sevdiği oyunlardan biri de evcilik oynamaktı. Evcilik oynarken her zaman büyük bir ailenin babası olurdu. Kendisini büyük bir evin içinde hayal eder, etrafındaki herkesi sever ve korur gibi hissederdi.

Ahmet, hayal gücü çok gelişmiş bir çocuktu. Bir leğende bir deniz görebilir, bir leğende Çin’e varabilirdi. Hayallerinde her şeyi yapabilirdi.

Ahmet, çocukluğunun geçtiği mahalleyi de çok severdi. Mahallede her zaman yeni şeyler keşfedebilirdi. Mahallenin sokaklarında koşar, parklarda oynardı. Çocukluğunun masum ve mutlu günlerini çok özlerdi. Bu günlerin bir gün geri geleceğini hayal ederdi.

 

GELECEK DERSE HAZIRLIK

Büyüklerinizin çocukluklarından kalan ve onlar için manevi değeri olan eşyaları var mı? Araştırınız.

Evet, büyükannemin çocukluk günlerinden kalan bir hazine sandığı var. İçinde bir dizi eski dergi, mektup, oyuncak ve hatta eski bir daktilo bulunuyor. Sandık, onun geçmişe duyduğu özel bir bağlılığı temsil ediyor.

En ilginç şeylerden biri, gençliğinde yazdığı mektuplar. Eskimiş kağıtlar arasında sevdiği şarkılardan tutun da o dönemin moda trendlerine kadar pek çok detayı içeren yazılar bulunuyor. Bu mektuplar, zamanın nasıl geçtiğini ve yaşadığı deneyimleri bizlere aktarıyor.

Bir de oyuncak bebekleri var ki onlar da gerçekten tarihi birer hazinemiz. O bebekler üzerinden geçen yıllar, zamanın hızla aktığını ve hayatın ne kadar değiştiğini anlamamıza yardımcı oluyor.

Büyükannemin bu hazine sandığı, ailemizdeki nesiller arası bağı güçlendirmek ve geçmişi geleceğe taşımak adına önemli bir rol oynuyor. Onunla birlikte geçirdiğimiz zaman, geçmişin dokusunu hissetmemizi sağlıyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ÇOCUKLUK

Ne oldu çocukluğum?

Köşelerinde nefes nefes koştuğum

Odalar?

Ortalarında tahta at koşturduğum

Geniş sofalar?

Sofalarda gizli köşelerim, gizli yerlerim?

Hani benim kurşun askerlerim?

Bir oda içinde kurduğum şehir,

Geçtiğim nehir?

Hani benim hayallerim, emellerim,

Suya girince balık sandığım ellerim?

Bir leğende bir deniz gören ben,

Bir leğende Çin’e varan yelken?

Beni ufuklardan ufuklara götüren,

İçine binmeden bindiğim tren?

Hani benim sevgilerim, kinlerim,

Yüzünde yüzümü gösteren potinlerim?

İçine girmeden girdiğim ev gibi

Yüzünü görmeden gördüğüm misafir?

Ah ne beyazdı yelkenim.

Ne güzeldi evlerim benim!

Ne ufaktı potinlerim.

Ne minikti ellerim benim!..

Nerdesin çocukluğum,

Ufaklığım neredesin?

Bir metrede bin metre koşan tahta atım.

Bir metrede bir dünya gören saltanatım,

Her zaman her yeri alan kurşun askerim,

Evlerim, potinlerim

Nerdesiniz?

Bana şimdi bir uzak,

Bir uzak yerdesiniz!

Nerdesiniz?..

Elimde ne ev kaldı,

Ne evin yeri kaldı;

Sırtımda kumaş değil,

Bir ince deri kaldı;

Ayağımda potinler

Gitti izleri kaldı!..

Cevdet Kudret SOLOK

Cevdet Kudret Solok Hayatı ve Edebi Kişiliği

Cevdet Kudret Solok, 7 Şubat 1907 tarihinde İstanbul’da doğmuştur. Babası, Servet-i Fünun dergisinin başyazarı Ahmet Halit Tanpınar’dır. Cevdet Kudret, ilk ve orta öğrenimini İstanbul’da tamamladıktan sonra, 1925 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girmiştir. Ancak, fakülteyi yarıda bırakarak edebiyatla ilgilenmeye başlamıştır.

Cevdet Kudret, edebiyata şiirle başlamıştır. İlk şiiri, 1927 yılında Servet-i Fünun dergisinde yayımlanmıştır. Aynı yıl, kendisi gibi genç şair ve yazarlardan oluşan bir grupla birlikte Yedi Meşale dergisini çıkarmıştır. Yedi Meşale, Türk edebiyatında önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir. Dergi, Batı edebiyatından etkilenerek yeni bir şiir ve edebiyat anlayışının öncülüğünü yapmıştır.

Cevdet Kudret, Yedi Meşale topluluğuyla birlikte şiir dışında öykü, roman, deneme, inceleme gibi türlerde de eserler vermiştir. Romanları arasında “Sınıf Arkadaşları” (1943), “Bir Şehrin Romanı” (1955), “Yıldız Yağmuru” (1963), “Bir İstanbul Hikâyesi” (1973) sayılabilir. Öyküleri arasında “İki Çizgi” (1933), “Hikayelerden Seçmeler” (1942), “Eski İstanbul Hikâyeleri” (1955), “İki Şehrin Hikâyesi” (1960) sayılabilir. Denemelerinde ise edebiyat, dil, eğitim, kültür gibi konulardaki düşüncelerini dile getirmiştir.

Cevdet Kudret, edebiyat tarihçiliği alanında da önemli çalışmalar yapmıştır. “Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman” (1965), “Türk Edebiyatında Tiyatro” (1970), “Türk Edebiyatında Roman” (1974) adlı eserleri, Türk edebiyatı tarihinin önemli kaynaklarındandır.

Cevdet Kudret, 10 Temmuz 1992 tarihinde İstanbul’da vefat etmiştir.

Edebi Kişiliği

Cevdet Kudret, şiirlerinde, aşk, doğa, insan ilişkileri gibi konuları ele almıştır. Şiirlerinde, Batı edebiyatından etkilenerek yeni bir şiir anlayışının öncülüğünü yapmıştır. Şiirlerinde kullandığı imge ve semboller, onun şiirlerinin özgün olmasını sağlamıştır.

Öykülerinde, toplumsal sorunlara ve insan ilişkilerine odaklanmıştır. Öykülerinde, gerçekçi bir yaklaşım benimsemiştir. Öykülerinde kullandığı gözlem gücü ve ayrıntılar, onun öykülerinin gerçekçiliğini artırmıştır.

Romanlarında, toplumsal sorunları ve insan ilişkilerini daha geniş bir perspektiften ele almıştır. Romanlarında, psikolojik tahlillere de yer vermiştir. Romanlarında kullandığı kurgu tekniği, onun romanlarının başarılı olmasını sağlamıştır.

Denemelerinde, edebiyat, dil, eğitim, kültür gibi konulardaki düşüncelerini dile getirmiştir. Denemelerinde kullandığı akıcı ve anlaşılır dil, onun denemelerinin başarılı olmasını sağlamıştır.

Cevdet Kudret, Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan yazarlardan biridir. Şiir, öykü, roman, deneme, inceleme gibi türlerde verdiği eserleriyle Türk edebiyatına önemli katkılarda bulunmuştur.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Scott AjansScott Ajans tarafından ❤️ ile tasarlanmıştır