Çok Geç Diye Bir Zaman Serbest Okuma Metni Cevapları Sayfa 167
Çok Geç Diye Bir Zaman Serbest Okuma Metni Cevapları Sayfa 167
Çok Geç Diye Bir Zaman
Serbest Okuma Metni
Okulun ilk günü, ilk derste profesörümüz önce kendini tanıttı, sonra da:
“Bu yıl yepyeni bir öğrencimiz var, çok ilginç biri. Bakalım bulabilecek misiniz?” dedi.
Ayağa kalkıp etrafa bakmaya başlamıştım ki yumuşak bir el omzuma dokundu. Döndüm.
Yüzü iyice kırışmış yaşlı bir hanımefendi bana gülümseyerek bakıyordu.
“Ben Rose (Roz).” dedi. “Benim adım Rose, seksen yedi yaşındayım.”
Şaşkınlığı yüzümden attıktan sonra:
“Bu kadar genç ve masum bir yaşta üniversiteye gelinir mi?” diye şaka yaptım.
(…)
Dersten sonra kantine gidip birer sütlü çikolata içtik. Hemen arkadaş olmuştuk.
Ertesi gün ve ertesi üç ay sınıftan hep birlikte çıktık ve hep kantinde lafladık. Öyle akıllı ve
öylesine tecrübeliydi ki onu dinlerken derslerden daha fazla şey öğrendiğimi hissediyordum.
Sömestir boyunca Rose, fakültenin sembolü olup çıktı sanki. Nereye gitse etrafında bir
sürü insan toplanıyor, çok çabuk arkadaş ediniyordu. Rose, hayatını yaşıyordu.
O yılın sonuna geldiğinde düzenlediğimiz yıl sonu toplantısının konuşmacısı, beklendiği
gibi Rose oldu. O toplantıda söylediklerini unutamam:
“Genç kalmanın, mutlu olmanın ve başarıya ulaşmanın üç yolu vardır: Her gün gülmek,
yaşama katacak mizah bulmak ve bir de rüyalarınız. İnsanın bir rüyası muhakkak olmalı. Rüyalarınızı
kaybettiniz mi ölürsünüz.”
“Yaşlanmakla büyümek arasında çok fark vardır. Eğer on dokuz yaşındaysanız ve hiçbir
şey yapmadan, hiçbir şey ortaya koymadan bir yıl boyunca sırtüstü yatarsanız gene de bir yaş
yaşlanır, yirmi yaşında olursunuz. Ben seksen yedi yaşındayım ve ben de bir yıl sırtüstü hiçbir
şey yapmadan yatarsam seksen sekiz yaşında olurum. Herkes bir yılda bir yaş yaşlanır. Bunun
için özel yetenek ya da bir bilgiye ihtiyaç yoktur. Ama bir yaş daha büyümek için mutlaka bir
şeyler yapmanız, üretmeniz, kendinizi geliştirecek fırsatlar bulmanız ve kullanmanız gerekir.”
Ders yılı sonunda Rose, yıllar önce ara vermek zorunda kaldığı için bir ukde olarak içinde
sakladığı şeyi başarmış; nihayet yarım kalmış eğitimini tamamlamış durumdaydı. Mezuniyet
töreninden bir hafta sonra da uykusunda huzur içinde öldü. Cenaze törenine iki binden fazla
üniversite öğrencisi katıldı.
Yapabileceğimiz her şeyi yapmak için asla geç olmayacağını hepimize öğreten bu kadının
anısına layık bir törendi bu. Onun o yıl boyu bize fiilen gösterdiği şey aslında dünyanın bütün
üniversitelerinde zorunlu ders olmalıydı:
“Çok geç diye bir zaman asla yoktur.”
Mustafa YURTTAŞ
Başarı Sizsiniz/Çok Geç Diye Bir Zaman
(Kısaltılmıştır.)
Mustafa YURTTAŞ (1960 – )
Mustafa Yurttaş, 1960 yılında doğan bir yazardır ve meslek hayatına eğitmen olarak başlamıştır. Üniversite eğitimini tamamladıktan sonra, öğrencilere bilgi ve deneyimlerini aktarmak üzere eğitmen olarak görev almıştır. Ayrıca bir dönem köşe yazarlığı da yapmıştır.Bir dönem köşe yazarlığı yapmıştır.
Eserlerinden bazıları şunlardır:
- Başarı Sizsiniz: Kitap, başarıya giden yolda kişisel gelişim ve motivasyon konularını ele alabilir. Yazarın kişisel deneyimleri ve gözlemleri üzerine odaklanabilir.
- Bakış Açısı: Bu eser, olumlu bir bakış açısının önemini vurgulayabilir. Yazarın bakış açısını değiştirmenin yaşam üzerindeki etkilerini anlattığı bir kitap olabilir.
- Yaşam İçinden Başarı Öyküleri: Kitap, gerçek hayattan ilham alınmış başarı öykülerini içerebilir. Okuyucuya motivasyon aşılamayı amaçlayan bir yapıya sahip olabilir.
Mustafa Yurttaş’ın eserleri, genellikle kişisel gelişim, motivasyon ve yaşam stratejileri üzerine odaklanmış gibi görünmektedir. Bu tür eserler, okuyuculara ilham verme, kendi potansiyellerini keşfetme ve başarıya giden yolda rehberlik etme amacını taşıyabilir. Ancak, detaylı bilgiye ulaşmak için doğrudan kaynaklardan yararlanmak önemlidir.