İnsanla Güzel Metni Cevapları Sayfa 28-29-30-31-32-33
İnsanla Güzel Metni Cevapları Sayfa 28-29-30-31-32-33
Hazırlık Çalışmaları
- Karşımızdaki kişilerle sorun yaşamamak için nasıl davranmalıyız?
Karşımızdaki kişilerle sorun yaşamamak için aşağıdaki davranışlara özen gösterebiliriz:
Empati ve Saygı: Karşımızdaki kişinin duygularını ve bakış açısını anlamaya çalışmalı, fikirlerine ve değerlerine saygı göstermeliyiz. Kendimizi onların yerine koyarak düşünmek, olası yanlış anlamaları ve gerginlikleri önleyebilir.
İyi İletişim: Düşüncelerimizi ve duygularımızı açık ve net bir şekilde ifade etmeli, karşımızdaki kişiyi de dinlemeli ve anlamaya çalışmalıyız. Etkin dinleme, aktif ve ilgili olmayı gerektirir.
Sabırlı ve Hoşgörülü Olmak: Herkesin farklı olduğunu ve farklı bakış açılarına sahip olduğunu kabul etmeliyiz. Sabırlı ve hoşgörülü davranmak, fikir ayrılıklarını sakin ve saygılı bir şekilde çözmemize yardımcı olur.
Öfke Kontrolü: Öfke, iletişimi ve ilişkileri zedeleyebilecek güçlü bir duygudur. Öfkelendiğimizde sakinleşmek için zaman ayırmak ve duygularımızı kontrol altında tutmak önemlidir.
Uzlaşmacı Olmak: Her zaman haklı olmaya çalışmak yerine uzlaşmaya açık olmak, sorunları çözmek ve ilişkileri korumak için önemlidir. Ortak bir zemin bulmak için çaba göstermek ve karşılıklı taviz vermeye hazır olmak gerekir.
Eleştiri Yaparken Dikkatli Olmak: Eleştiri yaparken yapıcı ve saygılı bir dil kullanmak önemlidir. Kişinin kendisine değil, davranışlarına odaklanmak ve çözüm önerileri sunmak gerekir.
Mizah Duygusu: Uygun olduğunda mizah duygusu kullanmak, gerginliği azaltabilir ve iletişimi kolaylaştırabilir.
- “Doğa, insan için yaratılmıştır. Doğa insanın varlığıyla güzelleşir, canlanır, anlam kazanır.” görüşüne katılıyor musunuz? Anlatınız.
Bu görüşe tam olarak katılmıyorum. Doğa, insandan bağımsız olarak var olan ve kendi yasalarıyla işleyen bir sistemdir. Milyonlarca yıl boyunca evrimleşen ve insanoğlunun varlığından çok önce var olan bir bütündür. Doğa, insanın varlığıyla güzelleşmez, canlanmaz veya anlam kazanmaz. Aksine, insan varlığı doğaya zarar vermekte ve onu tahrip etmektedir.
Doğaya saygı duymak ve onu korumak insanoğlunun görevidir. Doğayı kendimiz için değil, gelecek nesiller için de korumamız gerekir. Doğayı sömürmek ve tahrip etmek, sadece kendimizi değil, tüm canlıları da tehlikeye atmaktadır.
Doğa, insanoğlunun ihtiyaç duyduğu birçok şeyi sağlar: Su, hava, gıda, barınma ve daha fazlası. Doğa olmadan insan var olamaz. Bu nedenle, doğaya saygı duymak ve onu korumak insanoğlunun en önemli görevlerinden biridir.
İNSANLA GÜZEL
Her şey insanla güzel
Doğan güne karşı gerinen evler
Mavi rüzgârların koştuğu sokak
İnsansız olursa sevimsiz resim gibi
Dal uçlarında göveren bahar
Tarlada boy veren o altın başak
İnsanlar canım insanlar
Işıklar renkler hep sizin için
Sizinle anlamlı gökler ve deniz
Sizinle bölüşür sevinci kuşlar
Siz oldukça tehlikesiz
Karanlıklar yokuşlar
Sabahlar sizinle aydınlık
Elleriniz uzandıkça mavi bulutlar
Sizin için kızarır dalında yemiş
Sizin için yağar bereketli yağmurlar
Sımsıcak dostluklar sevgiler varken
Savaşlar kinler öfkeler neden
Bırakıp gideceğiz bir gün
Dünya bu kadar güzelken
İlhan GEÇER
İlhan Geçer: Hayatı ve Edebi Kişiliği
Hayatı:
- Doğumu ve Ailesi: Mustafa İlhan Geçer, 11 Şubat 1917’de İstanbul’da doğdu. Babası Askeri Doktor Nafiz Bey, annesi Emine Hanım’dır.
- Eğitimi: Bursa’da Turan İlkokulunda başladığı ilköğrenimini Bandırma’da sürdürür ve Erdek’te tamamlar. 1939’da Kabataş Lisesinden mezun olur.
- Mesleki Hayatı: İstanbul Defterdarlığı’nda memur olarak çalışmaya başladı. 1940’ta askerlik görevinden terhis oldu. Ankara’da Devlet Demir Yolları’nda ve Ankara Gazi Lisesi’nde kâtiplik görevlerinde bulundu. 1946’dan itibaren Ankara Radyosu’nda çalıştı. 1950’de radyodan ayrıldı.
- Evliliği ve Ailesi: 1944 yılında Güler Günal ile evlendi. İki çocuğu oldu.
- Vefatı: 19 Ocak 2004’te Üsküdar’da Haydarpaşa Numune Hastanesi’nde yüksek tansiyona bağlı beyin kanaması nedeniyle öldü.
Edebi Kişiliği:
- Edebiyat Akımı: Hisarcılar akımının kurucularından ve önemli temsilcilerinden biridir.
- Türleri: Şiir, deneme, eleştiri, çeviri ve güfte türlerinde eserler verdi.
- Eserlerinin Genel Özellikleri:
- Saf şiir anlayışını benimsedi.
- Aşk, hüzün, ayrılık, yalnızlık, yurt ve ulus sevgisi gibi temaları işledi.
- Dilimizdeki ustalıklı ve özgün şiir örneklerinden birini verdi.
- Eserlerinde aruz ölçüsü ve uyak gibi geleneksel şiir tekniklerini kullandı.
- Zengin bir kelime hazinesi ve akıcı bir dil kullanımıyla öne çıktı.
- Bazı Önemli Eserleri:
- Şiir: Sessiz Gemi (1965), Aynadaki Gül (1971), Akrep (1978), Yaz Dönemeci (1982)
- Deneme: Edebiyat Üzerine Makaleler (1973), Hisar ve Hisarcılar (1984)
- Eleştiri: Yahya Kemal’in Şiir Dili (1967)
Edebiyattaki Yeri:
- İlhan Geçer, Türk edebiyatında önemli bir yere sahip olan Hisarcılar akımının önde gelen isimlerinden biridir.
- Saf şiir anlayışını benimseyen Geçer, lirik şiirde özgün bir dil ve üslup geliştirmiştir.
- Aşk, hüzün, ayrılık, yalnızlık, yurt ve ulus sevgisi gibi temaları işlediği şiirleri ile edebiyatseverlerin beğenisini kazanmıştır.
- Eserlerinde aruz ölçüsü ve uyak gibi geleneksel şiir tekniklerini ustalıkla kullanmıştır.
- Zengin bir kelime hazinesi ve akıcı bir dil kullanımıyla Türk şiirine katkıda bulunmuştur.
2.ETKİNLİK
“İnsanla Güzel” şiirinden hareketle aşağıdaki soruları yanıtlayınız.
- Şaire göre doğadaki her şeyi güzel kılan nedir?
Şaire göre doğadaki her şeyi güzel kılan insandır. Doğan güneşe karşı gerinen evler, mavi rüzgârların koştuğu sokaklar, dal uçlarında göveren bahar ve tarlalardaki altın başaklar insansız olursa sevimsiz bir resim gibi olur.
- Şaire göre insan olmazsa dal uçlarında göveren bahar, tarlalardaki başak neye benzer?
Şaire göre insan olmazsa dal uçlarında göveren bahar ve tarlalardaki başaklar sevimsiz bir resim gibi olur.
- Şair üçüncü kıtada insanlara sunulan hangi nimetlerden söz ediyor?
Şair üçüncü kıtada insanlara sunulan gökler, deniz, kuşların sevinci, aydınlık sabahlar, mavi bulutlar, dalında kızarıp yemiş ve bereketli yağmurlar gibi nimetlerden söz ediyor.
- “Sabahlar sizinle aydınlık…” sözünden ne anlıyorsunuz?
“Sabahlar sizinle aydınlık…” sözünden insanoğlunun varlığıyla dünyanın daha güzel ve yaşanılır bir yer haline geldiğini anlıyoruz. İnsanlar dünyayı aydınlatır ve umut verir.
- Şair, son kıtada nelerden yakınıyor?
Şair son kıtada savaşlardan, kinlerden ve öfkelerden yakınıyor. Bu güzel dünyayı, dostlukları ve sevgileri yaşayabilmek için insanların barışçıl ve sevgi dolu olması gerektiğini söylüyor.
- Bu güzel dünyayı, dostlukları ve sevgileri yaşayabilmek için insanlar nasıl davranmalıdır?
Bu güzel dünyayı, dostlukları ve sevgileri yaşayabilmek için insanların birbirine karşı saygılı ve hoşgörülü olması gerekir.
7.ETKİNLİK
“Kurabiye Hırsızı” metninden hareketle aşağıdaki soruları yanıtlayınız.
KURABİYE HIRSIZI
Bir gece, kadının biri havaalanında bekliyordu. Uçağının kalkmasına daha epeyce zaman vardı.
Havaalanındaki dükkândan bir kitap ve bir paket kurabiye alıp kendisine oturacak bir yer buldu. Kendisini kitabına kaptırmış olmasına rağmen yanında oturan adamın olabildiğince cüretkâr bir şekilde aralarında duran paketten bir kurabiye aldığını fark etti; ne kadar görmezden gelse de.
Bir taraftan kitabını okuyup kurabiyesini yerken bir taraftan da gözü saatteydi. Kurabiye hırsızı kurabiyeleri yavaş yavaş tüketirken kadının kulağı da saat tik taklarındaydı ama tik taklar sinirlenmesini engellemiyordu. Kendi kendine düşünüyordu:
“Kibar bir insan olmasaydım şu adamın gözünü morartırdım!”
Kurabiyeye her uzandığında adam da elini uzatıyordu. Sonunda pakette tek bir kurabiye kalınca
“Bakalım şimdi ne yapacak?” dedi kendi kendine.
Adam yüzünde asabi bir gülümsemeyle son kurabiyeye uzandı ve kurabiyeyi ikiye böldü. Kadın kurabiyeyi adamın elinden kapar gibi aldı ve “Aman Tanrım ne cüretkâr ve ne kaba adam; üstelik bir teşekkür bile etmiyor!” diye düşündü.
Hayatında bu kadar sinirlendiğini anımsamıyordu. Uçağın kalkacağı anons edilince derin bir nefes aldı ve rahatladı. Eşyalarını topladı ve çıkış kapısına yürüdü. Kurabiye hırsızına dönüp bakmadı bile.
Uçağa bindi ve rahat koltuğuna oturdu. Daha sonra kitabını almak üzere çantasına uzandı. Birden gözleri şaşkınlıkla açıldı. Gözlerinin önünde bir paket kurabiye duruyordu! Çaresizlik içinde inledi: Bunlar benim kurabiyelerimse ötekiler de onundu ve benimle her bir kurabiyesini paylaştı! Üzüntüyle, özür dilemek için çok geç kaldığını anladı. Kaba ve cüretkâr olan kurabiye hırsızı kendisiydi.
Valerie COX
(Valeri KOKS)
Derleyen: Akın ALICI
- “Kurabiye Hırsızı” metninde yaşanan sorun nedir? Yazınız.
Metinde yaşanan sorun, yanlış anlaşılmadır.
- Siz olsaydınız bu soruna nasıl bir çözüm yolu bulurdunuz? Yazınız.
Ben olsaydım, adamın ilk kurabiyeyi almasını görmezden gelirdim. Eğer tekrar kurabiye almak isterse, ona “Kurabiyeleriniz çok güzel görünüyor. Benden de alabilir misiniz?” diye sorardım. Bu şekilde hem nazik bir iletişim kurmuş hem de yanlış anlaşılmanın önüne geçmiş olurdum.
- ETKİNLİK
Aşağıdaki dörtlükten hareketle bilgilendirici bir metin yazınız.
(…)
Sımsıcak dostluklar sevgiler varken
Savaşlar kinler öfkeler neden
Bırakıp gideceğiz bir gün
Dünya bu kadar güzelken
Dünya, doğal güzellikleri ve insan ilişkileri ile dolu bir yerdir. Sevgi ve dostluk, insan yaşamının temelini oluşturan ve dünyayı yaşanılır kılan değerlerdir. Bu değerler varken savaşların, kinlerin ve öfkelerin var olması bir çelişkidir.
Savaşlar, sadece yıkım ve acı getirir. Sevgi ve dostluk ise barış ve refahın temelini oluşturur. Dünya ne kadar güzel olursa olsun, bir gün hepimiz bu dünyadan göçüp gideceğiz. Bu nedenle, ömrümüzü anlamlı kılmak ve sevgi ve dostluk dolu bir dünya için çabalamak önemlidir.