Kedi ile Fare Dinleme İzleme Metni Cevapları Sayfa 34-35-36-37-38-39

Kedi ile Fare Dinleme İzleme Metni Cevapları Sayfa 34-35-36-37-38-39

Hazırlık Çalışmaları

  1. Dostlarınızın hangi özelliklere sahip olmalarını istersiniz?

Arkadaşlarımda Aradığım Özellikler:

  1. Güvenilirlik: Arkadaşlarımın bana karşı dürüst ve güvenilir olmalarını isterim. Sırrımı saklayabilen, bana ihanet etmeyen ve her zaman yanımda olacak kişilerle dostluk kurmak isterim.
  2. Saygı: Farklı görüşlerime saygı duyan, beni olduğum gibi kabul eden ve asla yargılamayan insanlarla dostluk kurmak isterim.
  3. Destekleyici: Zor zamanlarımda bana destek olan, beni motive eden ve cesaretlendiren arkadaşlarımın olması benim için çok önemli.
  4. İyi bir dinleyici: Dertleştiğimde beni sabırla dinleyen, bana öğüt vermeden önce anlamaya çalışan ve duygularıma değer veren arkadaşlar isterim.
  5. Eğlenceli: Birlikte vakit geçirirken eğlenebileceğim, kahkaha atabileceğim ve güzel anılar biriktirebileceğim insanlarla dostluk kurmak isterim.
  6. Ortak ilgi alanları: Birlikte keyif alabileceğimiz ortak ilgi alanlarına sahip olmak dostlukları güçlendirir. Bu nedenle, ortak zevklerimiz olan insanlarla dostluk kurmaya özen gösteririm.

 

  1. Zor durumda kalan birine yardım ettiniz mi? Anlatınız.

Bir gün sokakta yürürken yere düşmüş ve ayağını incitmiş bir yaşlı teyze gördüm. Etrafta kimse yoktu ve teyze çok acıyla kıvranıyordu. Hemen yanına koştum ve ayağını kontrol ettim. Neyse ki kırık yoktu ancak teyze çok zorlanıyordu.

Teyzeyi evine kadar götürdüm ve ona ilk yardım yaptım. Ayağını soğuk suyla yıkadım ve bandajladım. Teyze bana çok teşekkür etti ve yardıma ihtiyacı olursa bana her zaman ulaşabileceğini söyledi.

Teyzeye yardım etmek beni çok mutlu etti. Zor durumda olan birine yardım etmenin ve ona destek olmanın verdiği mutluluğu tarif etmek imkânsız. Her zaman ihtiyacı olan insanlara yardım etmeye ve onları desteklemeye hazırım.

 

KEDİ İLE FARE

Beydaba Hayatı ve Edebi Kişiliği

Beydebâ milattan önce 1. yüzyılda yaşamış olan ünlü bir Hint yazarıdır.

Beydebâ’nın gerçek ismi ve nereli olduğu üzerinde birçok farklı görüş olsa da tarihçilerin çoğu adı Ketku olan bir kişi olduğu kanısındadır.

Doğum ve ölüm yeri konusunda çeşitli rivayetler vardır; bu konuda kaynaklarda açık/net/kesin bir bilgi bulunmamaktadır.

Fabl türünün en önemli eserlerinden biri olan Kelile ve Dimne’yi yazmıştır.

Başlıca Eserleri

  • Kelile ve Dimne
  • Nasihat-ı El Külliye
  • Fabl türünün en önemli eserlerinden biri olan Hint kaynaklı Kelile ve Dimne Hikâyeleri, milattan önce 1. yüzyılda Beydebâ tarafından Debşelem adında bir Hint hükümdarı döneminde kaleme alınmış ve Debşelem için yazılmış bir hikmet kitabıdır.
  • Hint hükümdarı Debşelem’in zulmünden halk bıkınca, memleketin ulularından olan bilge ve erdemli insan Beydeba, hükümdarı uyarma gereği duymuş. İşte her şey ondan sonra başlamış…
  • Hükümdar Debşelem; Beydeba’nın açık açık konuşmalarından rahatsız olmuş ve onu hapse kapattırmış…
    Çok geçmeden gerçek anlaşılmış ve Beydeba, hükümdar Debşelem’in en gözde yardımcılarından biri olmuş…
    Hükümdar, her işini ona danışma gereği duymuş… Bir zaman sonra da Beydeba’dan; görünüşte eğlenceli, gerçekte ise ders verici ve düşündürücü bir kitap hazırlamasını istemiş… İşte Kelile ve Dimne böyle ortaya çıkmış…
  • Kelile ve Dimne bir fabl kitabıdır. Kahramanları tamamen hayvanlardır. Her biri bir insan karakterini canlandıran bu hayvanlar insanların çevresindeki gerçek bir hayatı yansıtarak insanlara öğüt vermeyi amaçlamıştır.
  • Kelile ve Dimne iki insanı temsil eden iki çakalın adıdır. Kelile, doğruluğun ve dürüstlüğün simgesi, Dimne ise yalanın ve yanlışın şimgesidir. Konusu açısından ahlâk ve siyaset kitabı olan Kelile ve Dimne hayvan öykülerini konu edinerek hükümdara ve diğer devlet yöneticilerine devlet idaresinde gerekli olan bilgileri ve aynı zamanda ahlâki meziyetlerle donanmış bir kişi, adil, akıllı ve güçlü olmanın yollarını öğretir.(Toska, 1991:355)
  • Eserde bulunan hikâyelerde siyaset, erdem ve eğitim gibi birçok farklı konu işlenmiştir. Kitap 14 bölümden oluşmaktadır.

ltyhevg

2.ETKİNLİK

“Kedi ile Fare” metninden hareketle aşağıdaki soruları yanıtlayınız.

  1. Dinlediğiniz metinde kedinin başına nasıl bir olay gelmiştir? Açıklayınız.

Avcının kurduğu tuzağa düşmüştür.

  1. Fare, içinde bulunduğu sıkıntılı duruma nasıl bir çözüm bulmuştur? Farenin bu tavrına örnek bir atasözü söyleyiniz.

Kediden yardım istemiştir. Atasözü: “Denize düşen yılana sarılır.”

  1. “Çarçabuk dostluklar güven telkin etmez.” sözünden ne anlıyorsunuz? Siz bu görüşe katılıyor musunuz?

“Çarçabuk dostluklar güven telkin etmez” sözü, kısa sürede kurulan dostlukların sağlam ve güvenilir olmadığını, zamanla yıpranma ve ihanet ihtimalinin daha yüksek olduğunu ifade eder. Bu görüşe kısmen katılıyorum.

  1. Sizce fare ve kedi, toplumdaki hangi kişilik özelliğine sahip insanları temsil etmektedirler?

Çıkar amaçlı arkadaşlık kuran insanları temsil etmektedir.

  1. Dinlediğiniz metinde olay nasıl sonuçlanmıştır? Bu sonuç hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kedi, farenin yardımıyla tuzaktan kurtulmuştur. Kedi fare ile dost olmak istemiştir. Fakat fare, çıkar amaçlı kurulan bu ilişkinin eski düşmanlığın yok olmasını sağlamayacağını söyleyerek bu dostluk teklifini geri çevirmiştir.

3.ETKİNLİK

“Kedi ile Fare” metninin konusunu ve ana fikrini bulunuz.

Konu: Dostluk ve güven ilişkisi

Ana Fikir: Bir çıkar doğrultusunda kurulmuş olan dostluklar gerçek dostluk değildir.

4.ETKİNLİK

“Kedi ile Fare” metnini özetleyiniz.

Kedi, avcının kurmuş olduğu tuzağa düşer. Fare bu duruma sevinir fakat o sırada kendisini avlamak için fırsat kollayan baykuş ve gelinciği fark eder. İkisi de fareyi kapmak istemektedir. Fare bu durumdan kurtulmak için kediden yardım ister. Kediyi tuzaktan kurtarır. Kedinin fareye yaklaştığını gören baykuş ve gelincik umutlarını yitirip oradan giderler. Kedi ve fare düştükleri sıkıntıdan kurtulurlar. Kedi fareye dost olmayı teklif eder ama fare bu teklifi çıkarla kurulan dostluğun uzun sürmeyeceğini söyleyerek bu teklifi reddeder.

5.ETKİNLİK

Aşağıda La Fontaine’nin (La Fonten) “Aslan ile Fare” fablının farklı çevirileri verilmiştir. Metinleri okuyunuz. Okuduğunuz iki farklı çeviriyi karşılaştırınız. (Kahramanlar, konu, biçim, anlatıcı…)

ASLAN İLE FARE

Ormanlar kralı aslan kocaman bir ağacın gölgesine yatmış. Sırtını da ağaca dayamış, uyuyormuş.

Bu ağacın dibindeki kovukta da bizim minik farenin yuvası varmış. (…)

Minik fare içinden gelen sesi dinlemiş. Korka korka aslanın üstüne çıkmış.

Ormanlar kralı aslan kükreyerek:

— Bre densiz, üzerimde ne ararsın? demiş.

Minik farenin nerdeyse korkudan ödü patlayacakmış. Kekeleyerek:

— Efendimiz vallahi kötü bir niyetim yoktu. Yalvarırım canımı bağışlayın. Hem bakarsınız bir gün benim de size yardımım dokunur.

Aslan, minik farenin cevabına kahkahalarla gülmüş:

— Bak sen şu bücüre! Bir gün bana yardım edecekmiş. Bücür fare senin bana yardımın dokunmaz.

Hemen buradan kaybol ve bir daha gözüme gözükme, demiş.

Aradan birkaç gün geçmiş. Fare bir de ne görsün? Aslan avcıların tuzağına yakalanmış.

Fare:

— Efendimiz isterseniz sizi bu tuzaktan kurtarabilirim, demiş. (…)

Minik fare keskin dişleriyle aslanı yakalayan ağı kemirmeye başlamış. Kısa süre sonra da tüm ipleri koparmış. Aslanı tuzaktan kurtarmış.

LA FONTAINE (LA FONTEN)

(Derleyen: Ekrem AYTAR)

(Kısaltılmıştır.)

 

ASLAN İLE FARE

Herkese saygı göstermeli elden geldikçe.

Umulmadık kimselerden fayda görür insan.

İşte bu gerçeği anlatan bir hikâye,

Daha nice bin hikâye arasından:

 

Pençesi dibinde bir aslanın,

Dalgınlıkla bir fare topraktan çıkıverdi.

Bu fırsatı kullanmadı sultanı ormanın;

Fareye dokunmayıp bir büyüklük gösterdi.

Bu iyiliği boşa gitti sanmayın.

Kimin aklına gelir ki bir an,

Fareye işi düşer aslanın.

 

Ama o da bir gün dışarı çıktı ormandan.

Gitti, tutuldu bir ağa.

Ne çırpınma ne kükreme…

Kâr etmez tuzağa.

Bay fare koştu, dişi ile aslanın ağını

Öyle bir kemirdi ki ağ söküldü nihayet.

 

Sabırla zamanın yaptığını

Ne kuvvet yapabilir ne şiddet.

LA FONTAINE (LA FONTEN)

(Çeviren: Orhan Veli KANIK)

Kahramanlar: İki metinde de kahramanlar aynıdır. Aslan ile Fare.

Konu: İki metinde de Aslan ve Farenin başından geçen konular anlatılmaktadır.

Biçim: Her iki metnin türü de fabldır.

Anlatıcı: Birinci ve ikinci metinde anlatıcı üçüncü şahıstır.

6.ETKİNLİK

Bu değerlendirme etkinliğini sınıf ortamında bireysel olarak yapmalısınız.

7.ETKİNLİK

a) Aşağıdaki değerler ağacından istediğiniz bir değeri seçiniz.

8qhdw97

 

b) Seçtiğiniz değerle ilgili öyküleyici bir metin yazınız. Aşağıdaki yazı taslağını doldurup yazınıza uygun bir başlık koymayı unutmayınız.

                                                               YAŞLI KOMŞU

Elif, apartmanın en üst katında oturan bir ortaokul öğrencisiydi. Bir gün okuldan eve dönerken asansörün bozuk olduğunu gördü. Merdivenleri çıkarken, yorgunluktan bitkin düşmüş bir şekilde 7. kattaki komşusu Ayşe Teyze’nin kapısını çaldı.

Ayşe Teyze, Elif’i görünce çok mutlu oldu. Onu içeri aldı ve soğuk bir bardak limonata ikram etti. Elif, teyzesinin yorgun olduğunu fark etti ve ona neden yorgun olduğunu sordu. Ayşe Teyze, market alışverişini yapamadığını ve merdivenleri çıkmakta zorlandığını söyledi.

Elif, teyzesine yardım etmek istediğini söyledi ve teyzesinin market listesini aldı. Hemen markete gitti ve teyzesinin ihtiyacı olan tüm malzemeleri aldı. Alışveriş torbalarını eve taşıdı ve teyzesinin mutfağına yerleştirdi.

Ayşe Teyze, Elif’in yardımına çok şaşırdı ve ona çok teşekkür etti. Elif’in nazik ve saygılı davranışından çok etkilendi. Elif’in ona gösterdiği saygı, teyzesinin yalnızlığını unutturdu ve onu mutlu etti.

Elif, teyzesine vedalaşıp evine döndüğünde, ona yardım etmenin verdiği mutluluğu hissediyordu. Bir komşuya ve yaşlı bir insana saygı göstermenin ve yardım etmenin ne kadar önemli olduğunu anlamıştı.

Bu olaydan sonra Elif, Ayşe Teyze’ye her gün uğramaya başladı. Ona alışverişlerinde yardımcı oluyor, sohbet ediyor ve onu yalnız bırakmıyordu. Ayşe Teyze de Elif’e çok sevecen davranıyor ve ona çeşitli tarifler öğretiyordu.

Elif ve Ayşe Teyze arasındaki bu güzel ilişki, saygı ve sevgi üzerine kurulmuş bir dostluğa dönüştü. Bu dostluk, her ikisinin de hayatına mutluluk ve anlam kattı.

Hikâyenin Ana Fikri:

Saygı, her insanın hak ettiği bir değerdir.

Hikâyenin Konusu:

Saygının önemi

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Scott AjansScott Ajans tarafından ❤️ ile tasarlanmıştır