Kışla İlkyaz (Dinleme Metni) Cevapları Sayfa 118-119-120

Kışla İlkyaz (Dinleme Metni) Cevapları Sayfa 118-119-120

HAZIRLIK ÇALIŞMALARI

  1. Mevsimlerin özellikleriyle ilgili bildiklerinizi sınıfta arkadaşlarınızla paylaşınız.

Mevsimlerin Özellikleri

İlkbahar (Mart, Nisan, Mayıs)

  • Gündüzler uzamaya, geceler kısalmaya başlar.
  • Hava sıcaklığı artar.
  • Yağışlar artar.
  • Ağaçlar çiçek açar, doğa yeşillenir.
  • Kış uykusuna yatan hayvanlar uyanır.

Yaz (Haziran, Temmuz, Ağustos)

  • En uzun gündüzler ve en kısa geceler yaşanır.
  • Hava sıcaklığı en yüksek seviyededir.
  • Yağışlar azalır.
  • Tatil mevsimidir.

Sonbahar (Eylül, Ekim, Kasım)

  • Geceler uzamaya, gündüzler kısalmaya başlar.
  • Hava sıcaklığı düşer.
  • Yağışlar artar.
  • Yapraklar dökülür, doğa kışa hazırlanır.

Kış (Aralık, Ocak, Şubat)

  • En uzun geceler ve en kısa gündüzler yaşanır.
  • Hava sıcaklığı en düşük seviyededir.
  • Kar yağışı görülebilir.
  • Bazı hayvanlar kış uykusuna yatar.

 

  1. Fabl türünün özelliklerini sınıfta belirleyiniz. Maddeler hâlinde söyleyiniz.

Fabl türünün özellikleri 

  • Hayvanlar kahraman olarak kullanılır.
  • Hayvanlar insani özelliklerle donatılır.
  • Genellikle ahlakî bir ders verilir.
  • Kısa ve öz bir anlatımı vardır.
  • Konuşma ağırlıklıdır.
  • Mizahi unsurlar kullanılabilir.
  • Öğüt verici ve eğitici bir amaca sahiptir.

 

KIŞLA İLKYAZ

(DİNLEME METNİ)

Bir gün kış, ilkyazla alay etmiş, demediğini komamış:

“Sen bir ortaya çıktın mı kimsenin rahatı kalmıyor. Kimi kırlara, ormanlara gidip çiçek topluyor; güller, leylaklar deriyor; koklayıp koklayıp saçlarına takıyor. Kimi yola çıkıyor, gemilere biniyor, başkalarını görmeye gidiyor; yele de sağanağa da bir aldıran kalmıyor. Bir de bana bak: Ben her dediğimi dinleten bir kralım. Herkesin gözü yerde olsun, kimse göğe bakmasın derim, kimse de başını yerden kaldıramaz. Herkesi öyle korkutur öyle titretirim ki çoğu kimseler evlerinden çıkmayı bile gözlerine alamazlar!”
Kış böyle söyleyince ilkyaz: “İnsanlar da senden kurtuldukları için seviniyorlar ya!” demiş. “Beni ise çıldırasıya severler, adımı dünyanın en güzel adı, diye anarlar. Ben geçip gittim mi hep bana özlem çekerler. Bana kavuşunca da bayram ederler!”

AİSOPOS (Ezop)

Ezop’un Hayatı ve Edebi Kişiliği

Ezop, M.Ö. 6. yüzyılda yaşamış, köle olduğu rivayet edilen, bilgeliği ve mizahı ile tanınan bir hikâye anlatıcısı ve fabl yazarıdır. Yaşamı hakkında kesin bilgiler olmasa da, Trakya veya Frigya’da doğduğu ve Samos adasında köle olarak yaşadığı tahmin edilmektedir.

Ezop’un masalları, hayvanları ve diğer canlıları kullanarak insan karakterlerini ve davranışlarını tasvir etmesiyle bilinir. Bu masallarda genellikle kurnaz tilkiler, kibirli tavus kuşları, çalışkan karıncalar ve fedakâr aslanlar gibi karakterler yer alır. Hikâyeler, ahlaki dersler ve öğütler vermeyi amaçlar ve genellikle mizahi bir dille anlatılır.

Ezop’un masalları, ilk olarak sözlü gelenek yoluyla aktarılmış ve yüzyıllar boyunca farklı dillere çevrilmiştir. M.Ö. 4. yüzyılda Demetrius of Phalerum tarafından derlenen ve “Ezop Masalları” adıyla bilinen eser, bu masalların en eski ve en bilinen kaynaklarından biridir.

Ezop’un masalları, dünya edebiyatına önemli katkılar yapmıştır. Bu masallar, La Fontaine, Jean de La Bruyère ve Gotthold Ephraim Lessing gibi birçok yazarı etkilemiştir. Günümüzde de Ezop Masalları, çocuk edebiyatının klasikleri arasında yer alır ve tüm dünyada okunmaya devam etmektedir.

Ezop’un Edebi Kişiliği:

  • Mizah: Ezop masalları, mizahi bir dille anlatılır ve okuyucuları eğlendirmeyi amaçlar.
  • Ahlaki Dersler: Masallar, genellikle ahlaki dersler ve öğütler vermeyi amaçlar.
  • Gerçekçilik: Hikâyeler, insan doğasını ve davranışlarını gerçekçi bir şekilde tasvir eder.
  • Sembolizm: Hayvanlar ve diğer canlılar, insan karakterlerini ve davranışlarını sembolize etmek için kullanılır.
  • Evrensellik: Masallar, tüm dünyadaki insanlar tarafından anlaşılabilecek ve yorumlanabilecek evrensel temalara değinir.

Ezop’un Etkisi:

Ezop’un masalları, dünya edebiyatına önemli katkılar yapmıştır. Bu masallar, La Fontaine, Jean de La Bruyère ve Gotthold Ephraim Lessing gibi birçok yazarı etkilemiştir. Günümüzde de Ezop Masalları, çocuk edebiyatının klasikleri arasında yer alır ve tüm dünyada okunmaya devam etmektedir.

Ezop Masallarının Faydaları:

  • Çocuklara ahlaki değerleri ve erdemleri öğretir.
  • Hayvan sevgisini ve doğa bilincini aşılar.
  • Eleştirel düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirir.
  • Dil ve kelime bilgisini zenginleştirir.
  • Hayal gücünü ve yaratıcılığı teşvik eder.

Ezop Masalları, her yaştan insan için keyifli ve öğretici bir okuma deneyimi sunar. Bu masallar, yüzyıllar boyunca insanoğluna yol göstermeye devam edecektir.

jb0ygn9

 

  1. ETKİNLİK

Dinlediğiniz metinden çıkardığınız sonuç (ana fikir) nedir? Yazınız.

İnsanlar doğaları gereği özgürlüğü ve güzelliği sevdikleri ve kışın sertliğine karşı ilkbaharın neşesini tercih ederler.

  1. ETKİNLİK

Dinlediğiniz metinde konuşturulan “kış” ile “ilkyaz”ı özellikleri yönünden karşılaştırarak içeriği değer­lendiriniz.

Kış, kendini üstün görmektedir ve ilkyazla alay etmek ister. Aslında ilkyazla ilgili kötü olarak adlandırdığı şeyler iyi şeylerdir ama o bunun farkında değildir ya da farkında değilmiş gibi davranmaktadır. İlkyaz ise işin aslının farkındadır.

  1. ETKİNLİK

Dinlediğiniz metinde konuşturulan “kış” ile “ilkyaz”ın rollerini sınıfta rol paylaşımı yaparak canlan­dırınız. Rolleri üstlenen arkadaşlarınızı dikkatlice izleyiniz. Sözlü olmayan mesajlarını, jest ve mimikle vermek istediklerini kavramaya çalışınız.

Bu canlandırma etkinliği sınıf ortamında yapılacaktır.

q2o9isw

  1. ETKİNLİK

Seçeceğiniz canlı ya da cansız varlıklardan iki tanesini konuşturarak fabl türünde bir yazı yazınız. Yazınıza bir başlık koymayı, sonunda okuyucuya bir ders vermeyi unutmayınız.

Kibirli Kelebek ve Alçakgönüllü Karınca

Bir yaz günü, rengarenk kanatlarıyla havada süzülen bir kelebek, bir karıncanın yerde yorulmak bilmeden çalıştığını gördü. Kelebek, karıncaya acıyormuş gibi seslendi:

“Zavallı karınca, ne diye bu kadar didiniyorsun? Biraz dinlenseydin ya! Hem, bu kadar yükü nasıl taşıyorsun?”

Karınca, kibirli kelebeğe cevap verdi: “Evet, yüküm ağır ama çalışmadan yiyecek bulamayız. Kışın aç kalmamak için şimdi çalışmam gerekiyor.”

Kelebek, karıncanın sözlerine gülerek: “Kışın ne olacak? O zamana kadar bir çözüm bulursun. Benim gibi güzel ve özgür olmayı denemelisin. Hem, kim bilir belki de bir çiçekten nektar içerken seni de görürüm.” dedi.

Karınca, kelebeğin sözlerine aldırmadan yoluna devam etti. Aylar sonra kış geldi ve karınca yuvasında biriktirdiği yiyeceklerle rahatça yaşarken, kibirli kelebek soğuktan ve açlıktan perişan olmuştu. Bir gün kelebek, karıncanın yuvasına giderek yalvardı:

“Sevgili karınca, lütfen bana biraz yiyecek verir misin? Çok açım ve soğuktan donuyorum.”

Karınca, kibirli kelebeğe yiyecek verdi ve ona şunları söyledi:

“Her canlı kendi emeğiyle yaşamını sürdürmelidir. Kibirli olmak ve çalışmadan rahat bir hayat yaşamayı beklemek seni bu duruma düşürdü. Umarım bu olaydan ders çıkarırsın.”

Ders: Kibir ve tembellik insana zarar verir. Çalışkan ve alçakgönüllü olmak her zaman daha iyidir.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Scott AjansScott Ajans tarafından ❤️ ile tasarlanmıştır