Kitaplarla Kurulan Dostluk Metni Cevapları Sayfa 80-81-82-83-84-85
Kitaplarla Kurulan Dostluk Metni Cevapları Sayfa 80-81-82-83-84-85
HAZIRLIK ÇALIŞMALARI
- Seneca’nın (Seneka) “Kitapsız yaşamak; kör, sağır ve dilsiz yaşamaktır.” sözünü açıklayınız.
Kitaplar, bize dünyayı ve kendimizi tanımamızı sağlayan en önemli araçlardan biridir. Kitaplar sayesinde geçmişi öğrenir, geleceğimizi şekillendiririz. Kitaplar, bizi farklı kültürlerle tanıştırır, farklı bakış açılarını anlamamızı sağlar. Kitaplar, bizi eğlendirir, düşündürür, geliştirir.
Kör, sağır ve dilsiz olmak, dünyayı tam anlamıyla deneyimleyememek demektir. Kitapsız yaşamak da aynı şekilde, dünyayı tam anlamıyla deneyimleyememektir. Kitaplar olmadan, geçmişi, geleceği, farklı kültürleri, farklı bakış açılarını, eğlenmeyi, düşünmeyi, gelişmeyi tam anlamıyla anlayamayız.
- Kitaplarla ilgili bir özdeyiş oluşturarak arkadaşlarınızla paylaşınız.
“Kitaplar, ruhun gıdasıdır.”
Bu özdeyiş, kitapların insan yaşamında ne kadar önemli olduğunu ifade eder. Kitaplar, ruhumuzu besler, bizi daha iyi bir insan yapar.
- Sizce kitaplarla insanlar nasıl dost olabilirler?
Kitaplarla dost olmak için öncelikle kitap okumayı sevmek gerekir. Kitap okumak, bir alışkanlık haline getirilmelidir. Kitap okumak için düzenli olarak zaman ayırmak gerekir.
Kitaplarla dost olmak için kitap seçerken dikkatli olmak gerekir. Kendi ilgi alanlarımıza uygun kitaplar okumak gerekir. Kitap okumadan önce kitabın konusunu ve yazarını araştırmak gerekir.
Kitaplarla dost olmak için kitapları sadece okumakla yetinmemek gerekir. Kitapları anlamak ve yorumlamak gerekir. Kitaplar hakkında başkalarıyla konuşmak, tartışmak gerekir.
Kitaplarla dost olmak için kitapları hayatın her alanına dahil etmek gerekir. Kitaplardan öğrendiğimiz bilgileri günlük hayatımızda uygulamaya çalışmak gerekir.
Kitaplarla dost olmak, insanın kendini geliştirmesine, dünyayı daha iyi anlamasına yardımcı olur. Kitaplarla dost olan insanlar, daha mutlu ve daha başarılı olurlar.
KİTAPLARLA KURULAN DOSTLUK
Ömür boyu dost bildiğim kitap,
Seni cüz adıyla tanıdım önce,
İlk çocukluğumda, masum çağımda,
Bir bez çantayla omzumda, elimde.
Küçücükten yitirdiğim
Sevdiklerim için yüreğim
Bir köz gibi yanarken,
Kavrulurken…
Sonra yavaş yavaş,
Yaşar oldun derinden derine
Düşüncemde, duygumda.
Masal oldun dilimde,
Gün gün serpildin
Gür bir ağaç gibi,
Bilgi oldun başımda, aklımda
Derken derken…
Bir düz ovada koşarcasına
Yayıldım, dağıldım sayfalarında.
Ben “Tek Adam”
Çoğaldım böyle böyle,
Dost oldum Keloğlan’la, Kerem’le,
Dolaştım Karacaoğlan’la dağ tepe.
Aradım
“Erkilet güzelini bağ arasında.”
“Çalıkuşu”yla söyleştim
Bir bahçede dallar üstünde.
“Dar Kapı”dan geçtim,
Don Kişot’tan Faust’a ulaştım seninle…
Güç kattın umutlarıma, hayallerime,
Sen olmasaydın eğer kar yağacaktı
Yaz ortasında
Dağlarıma, ovalarıma, yoluma.
Kitap, kitap,
Sen dostların başında gelen dost,
Yeryüzünün güneşten önce güneşi!
Işığın aydınlattı içimi,
Sevgilerin ölümsüzüyle dolup taştı
Yüreğim.
Sen olmasaydın hâlim kim bilir
Nice olurdu nice?
Çocuklar, çocuklar, altın kalpli çocuklar!
Güvenin kitaba
Herkesten, her şeyden çok…
Eviniz, yuvanız kadar sıcak olsun
Gözünüzde kitaplıklar.
Hayatta belki
Her türlü dostluk yıkılır da
Yıkılmaz kitaplarla kurulan dostluklar…
Coşkun ERTEPINAR
Coşkun Ertepınar Hayatı ve Edebi Kişiliği
1914 yılında Erkilet/Kayseri’de dünyaya geldi. D. Münir imzasını da kullandı. Hanife Hanım ile I. Dünya Savaşı’nda şehit olan Abdullah Efendi’nin oğludur. Kayseri Lisesi’ni ve Sivas Öğretmen Okulu’nu bitirdi. 1937’de Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Türkçe-Edebiyat Bölümü’nden mezun oldu. Çeşitli ortaokul ve liselerde öğretmenlik yaptıktan sonra MEB Ortaöğretim Şube Müdürlüğü, halk eğitim genel müdürlüğü ve bakanlık müsteşarlığı görevlerinde bulundu. 1974’de kendi isteği ile emekliye ayrıldı.
İlk şiir “Bu Gece” 1930’da Muhit dergisinde D. Münir imzası ile çıktı. Şiirlerinde gösterişten uzak, sade ve aşırı soyutlamalara kaçmayan bir üslup kullanmaya özen gösterdi. Günlük yaşam içindeki küçük ayrıntıları şiirlerinde konu etti. Genellikle bireysel duyguları, yurt güzelliklerini doğal, duru bir anlatımla biçimlendirdi. Hakkında, Ankara’da çıkan Antoloji dergisi 1982’de özel bir sayı, DTCF Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde bir taz hazırlandı. Ankara’da bir okula adı verildi.
Coşkun Ertepınar, “Zaman Bahçesi” ile 1978 Türkiye Milli ve Kültür Vakfı Jüri Özel Ödülü; 1985 Tercüman Kültür ve Sanat Armağanı; 1991 İLESAM Hizmet Şeref Ödülü’nü almıştır.
ESERLERİ
ŞİİR: Deniz Üstü (1935), Dönülmez Zaman İçin (1949), Tek Adam (düzyazı şiir,1954), Kaderden Yana (1956), Mevsimlerin Ötesinden (1962), Güzel Dünya (1969), Şu Dağlar Bizim Dağlar (1973), Zaman Bahçesinde (1978), Destan Atatürk (1981), Küçük Dünyamın İçinden (1982), Dorukta Rüzgâr Var (1986), Çocuklar ve Papatyalar (1986), Yunus Bahçesinde Açan Gül (1992), Sevginin Yedi Rengi (1993), Şiir İkliminde Bir Ömür (tüm şiirleri, 1995).
DENEME-İNCELEME: Şiir Dünyasındaki Yerim Üzerine (1997).
ANI: Refik Koraltan’ın Anıları (yay. haz., 1999).
1.ETKİNLİK
a) Okuduğunuz şiirde geçen anlamını bilmediğiniz kelimeleri belirleyerek kelimelerin anlamlarına ilişkin tahminlerinizi yazınız. Tahminlerinizin doğruluğunu TDK Türkçe sözlükten kontrol ediniz.
Kelime: Serpilmek
Tahmin: Büyümek, gelişmek
Sözlük Anlamı: Gelişmek, büyümek
Kelime: Kavrulmak
Tahmin: Ateşte rengi koyu olana kadar karıştırmak
Sözlük Anlamı: Hayatın acılarına uğramak
Kelime: Gür
Tahmin: Yoğun
Sözlük Anlamı: Bol ve güçlü olarak çıkan veya fışkıran
b) Belirlediğiniz kelimeleri anlamlarına uygun olarak birer cümlede kullanınız.
Cümleler
- Küçük kardeşim bu sene öyle bir serpildi ki onu uzun zamandır görmeyenler tanıyamadı.
- İçim kavruldu bu olanların karşısında susmaya mecbur kalınca.
- Gür, kumral saçlarının çerçevelediği narin yüzü kıpkırmızı idi.
2.ETKİNLİK
Aşağıdaki soruları okuduğunuz metinden hareketle cevaplayınız.
- Şairin kitaplarla tanışması nasıl olmuştur?
Şair, kitaplarla ilk olarak çocukluğunda cüz adıyla tanımıştır. Bir bez çantayla omzunda, elinde cüzlerle dolaşmıştır.
- Şiirde, kitapların hangi özellik ya da özellikleri ön plana çıkarılmıştır?
Şiirde, kitapların şu özellikleri ön plana çıkarılmıştır:
- Dostluk: Şair, kitapları dost olarak görmektedir. Kitaplar, şairin her zaman yanında olan, ona destek olan, onu mutlu eden varlıklardır.
- Bilgi: Kitaplar, bilgi kaynağıdır. Kitaplar sayesinde insan, dünyayı ve kendini daha iyi tanıyabilir.
- Eğlence: Kitaplar, eğlence kaynağıdır. Kitaplar sayesinde insan, boş zamanlarını keyifli bir şekilde geçirebilir.
- Şair, çocuklara kitaplarla ilgili ne gibi tavsiyelerde bulunuyor? Siz bu tavsiyelerden hangilerini yapıyorsunuz?
Şair, çocuklara kitaplarla ilgili şu tavsiyelerde bulunuyor:
- Kitaba güvenin.
- Kitabı herkesten, her şeyden çok seviniz.
- Evinizde kitaplıklar bulundurunuz.
Bu tavsiyelerden ben de faydalanıyorum. Kitaba güveniyorum ve her zaman yanında bulunduruyorum. Kitabı herkesten, her şeyden çok seviyorum. Evimizde kitaplıklar bulunduruyoruz.
- Şairin şiirine “Kitaplarla Kurulan Dostluk” başlığını koymasının nedenleri neler olabilir?
Şair, kitapları dost olarak görmektedir. Bu nedenle şiirine “Kitaplarla Kurulan Dostluk” başlığını koymuştur. Bu başlık, şiirin konusunu ve ana fikrini açıkça ifade etmektedir.
- Kitap okurken hissettiğiniz duygularla şairin kitap okurken hissettiği duyguları karşılaştırınız.
Ben de şair gibi kitaplar okurken aynı duyguları hissediyorum. Kitaplar beni mutlu ediyor, eğlendiriyor, düşündürüyor ve geliştiriyor. Kitaplar sayesinde yeni dünyalar keşfediyorum, farklı bakış açıları öğreniyorum ve kendimi daha iyi anlıyorum.
- Kitaplardan yoksun bir hayatın nasıl olacağı ile ilgili görüşlerinizi nedenleriyle anlatınız.
Kitaplardan yoksun bir hayat, eksik ve yetersiz bir hayat olacaktır. Kitaplar, bize dünyayı ve kendimizi tanımamızı sağlayan en önemli araçlardan biridir. Kitaplar sayesinde geçmişi öğrenir, geleceğimizi şekillendiririz. Kitaplar, bizi farklı kültürlerle tanıştırır, farklı bakış açılarını anlamamızı sağlar. Kitaplar, bizi eğlendirir, düşündürür, geliştirir.
Kitaplardan yoksun bir insan, dünyayı ve kendini tam anlamıyla anlayamaz. Farklı kültürleri tanıyamaz, farklı bakış açılarını anlayamaz. Eğlenmeyi, düşünmeyi, gelişmeyi tam anlamıyla yaşayamaz.
Bu nedenle, kitapların insan yaşamında ne kadar önemli olduğunu unutmamak gerekir. Kitap okumayı bir alışkanlık haline getirmeli, kitapları hayatımızın her alanına dahil etmeliyiz.
3.ETKİNLİK
Okuduğunuz şiirde kullanılan söz sanatlarını ve kullanıldıkları bölümleri bularak yazınız.
Benzetme:
Sevdiklerim için yüreğim
Bir köz gibi yanarken
Kavrulurken
(Yüreğini köze benzetmiştir.)
Gür bir ağaç gibi
Bilgi oldun başımda, aklımda
(Kitabı gür bir ağaca benzetmiştir.)
Çocuklar, çocuklar, altın kalpli çocuklar!
(Çocukların kalbini insana benzetmiştir.)
Kişileştirme:
Gün gün serpildin (Kitaba insana ait özellik verilmiştir, serpilmek insanlara ve canlılara mahsustur.)
Abartma:
Yeryüzünün güneşten önce güneşi! (Kitapla ilgili abartma yapılmıştır.)
4.ETKİNLİK
Seçtiğiniz şair ve yazarlardan birisiyle ilgili yaptığınız araştırma sonuçlarını arkadaşlarınıza anlatınız.
Sevgili arkadaşlar,
Bugün sizlerle Cumhuriyet Dönemi’nin en önemli şairlerinden biri olan Orhan Veli Kanık’ın hayatı ve edebi kişiliği hakkında konuşacağım.
Orhan Veli Kanık, 13 Nisan 1914 tarihinde İstanbul’da doğdu. İlkokulu Beşiktaş Akaretler İlkokulu’nda, ortaokulu ve liseyi Ankara’da okuyan Kanık, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’ne girdi. Ancak üniversiteyi yarıda bırakıp çalışmaya başladı.
Orhan Veli Kanık, ilk şiirlerini 1930’lu yıllarda yayımladı. 1941 yılında, Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat ile birlikte “Garip” adlı bir şiir kitabı yayımladı. Bu kitap, Türk şiirinde önemli bir dönüm noktası oldu. Garipçiler, şiiri süsten kurtarmak, halk dilini şiirin dili haline getirmek için çalıştılar.
Orhan Veli Kanık’ın şiirleri, genellikle günlük hayatın sıradan olaylarını konu alır. Şiirlerinde, basit bir dil ve açık bir anlatım kullanır. Şiirlerinde, mizah, ironi ve taşlama gibi unsurlara da yer verir.
Orhan Veli Kanık, şiirin yanı sıra, hikâye, deneme, makale ve çeviri gibi türlerde de eserler verdi.
Orhan Veli Kanık, 14 Kasım 1950 tarihinde, henüz 36 yaşındayken, İstanbul’da bir trafik kazasında hayatını kaybetti.
Orhan Veli Kanık’ın Edebi Kişiliği
Orhan Veli Kanık, Türk şiirinde yeni bir çığır açan bir şairdir. Garip hareketi ile birlikte, şiiri süsten kurtarmak, halk dilini şiirin dili haline getirmek için çalıştı.
Orhan Veli Kanık’ın şiirlerinin başlıca özellikleri şunlardır:
- Günlük hayatın sıradan olaylarını konu alır. Orhan Veli Kanık, şiirlerinde, günlük yaşamın sıradan olaylarını, sıradan insanların duygu ve düşüncelerini anlatır.
- Basit bir dil ve açık bir anlatım kullanır. Orhan Veli Kanık, şiirlerinde, halkın anlayabileceği bir dil kullanır. Şiirlerinde, süslü ifadelere ve karmaşık anlatımlara yer vermez.
- Mizah, ironi ve taşlama gibi unsurlara yer verir. Orhan Veli Kanık, şiirlerinde, mizah, ironi ve taşlama gibi unsurlara da yer verir. Bu unsurları kullanarak, toplumdaki yanlışları ve eksiklikleri eleştirmiştir.
Orhan Veli Kanık, Türk şiirine önemli katkılarda bulunmuş bir şairdir. Şiirleri, günümüzde de okunmaya ve sevilmeye devam etmektedir.
Sonuç olarak Orhan Veli Kanık, Türk şiirinin en önemli isimlerinden biridir. Şiirlerinde, günlük hayatın sıradan olaylarını, basit bir dil ve açık bir anlatımla anlatır. Mizah, ironi ve taşlama gibi unsurları kullanarak, toplumdaki yanlışları ve eksiklikleri eleştirmiştir.
7.ETKİNLİK
Aşağıda bir bölümü verilmiş olan şiiri tamamlayınız. Şiirinize uygun bir başlık belirleyiniz.
KİTAPLAR
Ben küçükken bazen soruyorlardı
Düşünmeden: “Ne var bu kitaplarda?”
Aslında bilmeden üzüyorlardı
Nedense cevabı yok hatırımda.
Kitaplar, kâğıttan gemiler
Dalgaların arasından geçerler
İçlerinde dünyalar vardır
Başka hayatlar, başka hikâyeler
Kitaplar, yol göstericidir
Bilgiyi, hikmeti, sanatı öğretir
Düşünmeyi, sorgulamayı sağlar
Hayata farklı bir bakış açısı kazandırır
Kitaplar, dosttur
Her zaman yanımızdadır
Neşeli anlarımızda güldürür
Üzgün anlarımızda teselli eder
Gelecek Derse Hazırlık
- Archimedes (M.Ö. 287–212):
- Matematik ve Fizik: Archimedes, matematik ve fizik alanında önemli katkılarda bulunmuştur. Küre, silindir ve koni gibi geometrik cisimlerin hacim formüllerini bulmuştur.
- Sivrisinek Vidası: Lever prensibi, Archimedes’in en ünlü keşiflerinden biridir. Bu prensip, “Bana bir dayanak noktası verin, dünyayı sallayayım.” şeklinde ifade edilir.
- Isaac Newton (1643–1727):
- Hareket Yasaları: Newton, klasik mekaniğin temelini atmıştır. Ünlü üç hareket yasası, cisimlerin hareketini ve etkileşimini açıklar. Bu yasalar, fiziksel dünyayı anlamak için temel bir çerçeve oluşturur.
- Evrensel Çekim Yasası: Newton, evrensel çekim yasasını formüle ederek cisimler arasındaki kütle çekimini açıklamıştır.
- Richard Owen (1804–1892):
- Paleontoloji ve Anatomiyi Birleştirmesi: Owen, paleontoloji ve anatomiyi birleştirerek, fosil kemiklerden canlıların nasıl göründüğünü yeniden inşa etmede öncü bir rol oynamıştır.
- Dinazor Terimi: Owen, 1842’de Sir Richard Owen, dinozor terimini tanımlayarak bu döneme ait fosil kalıntılarına olan ilgiyi artırmıştır.