Türk İstiklâl Marşı Dinleme Metni Cevapları Sayfa 149-150-151
Türk İstiklâl Marşı Dinleme Metni Cevapları Sayfa 149-150-151
HAZIRLIK ÇALIŞMASI
Bayrak töreninde İstiklâl Marşı’nı okurken neler hissediyorsunuz? Duygularınızı arkadaşlarınızla paylaşınız.
Bayrak töreninde İstiklâl Marşı’nı okurken, içimi tarifsiz bir duygu kaplıyor. Bu duygu, gurur, hüzün, sevinç ve minnettarlığın bir karışımı.
TÜRK İSTİKLAL MARŞI DİNLEME METNİ
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak!
Ortaokula gidiyordum. Denizci olduğu için ayda, yılda bir eve uğrayan rahmetli babam, bir gün elinde kalın bir kitapla odama girdi. Girer girmez de sordu: “Mehmed Akif’i seviyor musun?”
“Çok” dedim sorunun ne getireceğini düşünerek, “çok seviyorum.”
“İstiklâl Marşı’nı biliyor musun?” diye sordu bu kez.
“Sular, seller gibi” diye cevaplandırdım sevinçle, “on kıtayı birden, okuyayım mı?”
“Mehmed Âkif’in el yazısından oku” dedi ve elindeki kalın kitabı masaya koydu.
Kitap açık vaziyette masanın üstünde duruyor, ama satırlar küsmüş gibi benimle konuşmuyordu. Çünkü benim öğrendiğim alfabeden farklı bir alfabe ile yazılmıştı. Demek çok sevdiğim Âkif, çok sevdiğim, okurken ve dinlerken heyecanlandığım İstiklâl Marşı’nı bu alfabeyle yazmıştı. Peki, İstiklâl Marşı’nın yazıldığı alfabeyi ben niçin çözemiyordum? Bu soru çelik temren gibi beynime saplandı! Çözümsüzlüğün ortasında kala kaldım. Babam son derece üzgün bir yüz ifadesiyle: “Eyvah!” diye söylendi, “el yazısını okuyamadığına Mehmed Âkif çok üzülmüştür.”
Âkif’i üzmüş olma ihtimali öylesine içime oturdu ki, Osmanlıca “Safahat”ı kaptığım gibi, bu işlerden anlayan akrabamız Remzi Amca’ya götürdüm ve on beş gün içinde bu kitabı okuyabilir hale gelmem için yardım etmesini rica ettim. Çünkü on beş gün sonra babam motoruyla sefere gidecek, kim bilir bir daha ne zaman dönecekti.
Çok şükür o süre içinde yazıyı söktüm. Ve babamın evden çıkmak üzere olduğu sırada karşısına çıkıp Mehmed Âkif’in el yazısını okuyabildiğimi söyledim. Oldukça şaşırdı ve bir iki yerden okuttu. Sonra İstiklâl Marşı’nı okumamı istedi. Sesimi yükselttim: “Korkma, sönmez bu şafaklarda…”
On kıtayı esas duruşta dinledi. Marş bitince, “Mehmed Âkif şimdi seni çok seviyor” dedi. Eşiği geçtikten sonra birden döndü. Gözlerimin içine gülümseyerek ekledi: “Baban da seni çok seviyor.”
Hayatım boyunca babamdan duyduğum tek sevgi sözcüğü budur ve bu yüzden İstiklâl Marşı’nın yüreğimdeki yeri çok ayrıdır.
İstiklâl Marşı’mızın ilk mısraının ilk kelimesi, kuşkusuz “besmele” ile döşenmiş, ilhamını da Peygamber-i Âlişan Efendimiz’in Mekke’den Medine’ye hicreti sırasında sığındığı Sevr Mağarası’nda, muhteşem yol arkadaşı Hz. Ebubekir’in endişelenmesi üzerine fısıldadığı rivayet edilen teselliden almıştır: “Üzülme… Korkma ey Ebu Bekir, Allah bizimledir!”
Yüreğini ilhamının kaynağına kilitledikten sonra, Âkif, marşın gerisini hızla getirmiştir: “Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak!..”
1921 yılıydı. Yaklaşık altı ay kadar önce (23 Nisan 1920) Büyük Millet Meclisi açılmış, istiklâl ateşi tüm Anadolu’nun ruhunda tutuşmuştu. Ama millet çok yorgundu.
Gönülleri tutuşturup coşturacak bir marş oluşturma arzusu bu sırada kendini gösterdi. Bu arzu, önce, ülkeyi karış karış gezen “Heyet-i İrşadiye Teşkilâtı” mensuplarından geldi. Kabul gördü ve konuya ilişkin olarak Maarif Vekâleti (Milli Eğitim Bakanlığı) tarafından 500 lira ödüllü bir yarışma açıldı.
Yarışmaya tam 724 şiir geldi. Fakat hiçbiri beğenilmedi. Bunun üzerine Maarif Vekili Hamdullah Suphi, son derece kifayetli ve anlamlı şiirler yazan Mehmed Akif’in de yarışmaya katılmasını istedi. Ödül yüzünden (parayla yazmış olmamak için) katılmadığı anlaşılınca, para ödülü kaldırıldı.
Ve Mehmed Akif, Taceddin Dergâhı’na (Ankara’da) kapanıp İstiklal Marşı’mızın ilk mısraının ilk kelimesini “besmele” eşliğinde döşedi: “Korkma!..”
Eserini 17 Şubat 1921’de tamamlayıp Maarif Vekâleti’ne gönderdi. Akif’in şiiri Büyük Millet Meclisi’nin 1 Mart 1921 tarihli oturumunda söz alan Hamdullah Suphi tarafından okundu ve her kıtası milletvekilleri tarafından coşkulu bir şekilde alkışlandı.
Ve 12 Mart 1921… Büyük Millet Meclisi, o gün Mehmed Akif’in şiirinin “Milli Marş” güftesi olmasını kararlaştırıp kanunlaştırdı. Âkif’in şiiri kanunlaşıp resmiyet kazandıktan sonra, Hamdullah Suphi tarafından Büyük Millet Meclisi kürsüsünden okundu ve bütün mebuslarca ayakta alkışlandı.
Yıllar sonra Mehmed Akif’e İstiklâl Marşı’nın eskidiğini, yeni bir tane daha yazmak gerektiğini söylediklerinde hastaydı. Yatağında hızla doğruldu ve şöyle kükredi: “O şiir milletin o günkü heyecanının bir ifadesidir. Binbir facia karşısında bunalan ruhların ızdıraplar içinde halâs dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır. O şiir bir daha yazılamaz. O’nu kimse yazamaz. O’nu bende yazamam. O’nu yazmak için, o günleri görmek, o günleri yaşamak lâzım. O şiir artık benim değildir. O milletin malıdır. Benim millete en kıymetli hediyem budur. Allah bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın.”
- ETKİNLİK
Aşağıdaki soruları dinlediğiniz metne göre cevaplayınız.
- Türk İstiklâl Marşı’nın üstün taraflarından biri şairidir. Neden?
Çünkü Mehmet Akif hem çok büyük bir şairdir hem de vatan ve millet sevgisiyle dopdoludur. Açılan yarışmaya para ödülünden dolayı katılmayacak kadar milleti için beklentisizlik içindedir.
- Mehmet Âkif’in İstiklâl Marşı’nda çok güzel ifade ettiği değerler nelerdir?
İstiklal (bağımsızlık) , esareti kabullenmeme, Allah’a sonsuz ve çok sağlam bir iman, korkusuzluk, Allah’ duyulan güven, vatan sevgisi, şehitlerimize saygı, bayrak sevgisi.
- İstiklâl Marşı’nın maddi kuvvet ile manevi kuvveti karşılaştıran ve manevi kuvveti maddi kuvvetten üstün gösteren bölümü hangisidir?
İstiklal Marşı’nın dördüncü kıtasında bu durum dile getirilmiştir.
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
- Maddi kuvvete sahip olan Batı için hangi benzetme kullanılmıştır?
Tek dişi kalmış canavar benzetmesi yapılmıştır.
- Sadece topraktan ibaret olmayan vatan, neleri kapsamaktadır? Şair, bunları unutanlara nasıl seslenmektedir?
Vatan toprağı sadece bir toprak değil, binlerce şehidi bağrına basan kutsal bir varlıktır. Şair bunları unutanlara:
“Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.” şeklinde seslenmektedir.
- ETKİNLİK
Dinlediğiniz metnin konusunu ve ana fikrini aşağıya yazınız.
Metnin Konusu: Mehmet Akif Ersoy’un İstiklal Marşı’nı yazma süreci ve marşın taşıdığı özellikler.
Metnin Ana Fikri: İstiklal Marşı, sadece bir şiir değil, aynı zamanda Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük ruhunu yansıtan bir eserdir. Bu eser, Mehmet Akif Ersoy’un vatan sevgisi ve milli duygularıyla kaleme aldığı ve Türk milletinin ruhuna hitap eden bir marştır.
- ETKİNLİK
Dinlediğiniz metnin özetini aşağıya yazınız. Özetinizi yazarken tekrar edilen ifadelere ve gereksiz olduğunu düşündüğünüz ayrıntılara yer vermeyiniz.
Bir ortaokul öğrencisi olan Mehmet, babasından aldığı Safahat kitabını okumak için sabırsızlanıyordu. Fakat kitap eski harflerle yazılmıştı ve Mehmet bu harfleri bilmiyordu. Hemen işe koyularak kısa sürede eski harfleri öğrendi ve Safahat’ı okuyabildi. Babası bu duruma çok sevindi.
Kitabı okuduktan sonra Mehmet’in yüreğinde İstiklal Marşı’nın yeri bambaşka oldu. Millî Eğitim Bakanlığı’nın düzenlediği İstiklal Marşı yarışmasına katılmak istedi. Fakat yarışmada para ödülü olduğunu görünce fikrini değiştirdi. Ödülün kaldırılması üzerine Mehmet, İstiklal Marşı’nı yazdı ve yarışmaya gönderdi.
Mehmet Akif’in şiiri, yarışmada birinci seçildi ve Meclis’te okundu. Orada bulunanlar, şiiri ayakta alkışladılar. Yıllar sonra bazı kişiler, İstiklal Marşı’nın eskidiğini ve yenisinin yazılması gerektiğini savundu. Mehmet Akif bu fikre şiddetle karşı çıktı. Ona göre böyle bir şiirin bir daha yazılması mümkün değildi. “Allah bir daha bu millete İstiklal Marşı yazdırmasın.” dedi.
- ETKİNLİK
“İstiklâl Marşı’nın yazıldığı dönemde ülkemizin durumu” ile ilgili bir araştırma yapınız.
Araştırma sonucunda edindiğiniz bilgilerden yararlanarak bir sunum hazırlayınız. Sunumunuzda düşüncelerinizi mantıksal bir bütünlük içerisinde ifade ederek görsel, işitsel vb. destekleyici materyaller kullanınız. Hazırladığınız sunumu öğretmeninizin yönlendirmesiyle okulunuzda düzenlenen panel, sempozyum, forum vb. ortamda sunmak üzere prova yapınız.
1921 yılı, İstiklâl Marşı’nın yazıldığı yıl, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan 3 yıl sonra ve Kurtuluş Savaşı’nın en çetin zamanlarına denk gelmektedir. Bu dönemde ülke birçok açıdan zor bir durumdadır.
Siyasi Durum:
- Mondros Mütarekesi’nin getirdiği ağır şartlar altında, işgalci güçler Anadolu’nun birçok bölgesini ele geçirmiştir.
- Millî Mücadele tüm hızıyla devam etmektedir.
- Ankara Hükümeti, uluslararası alanda tanınma mücadelesi vermektedir.
- Sevr Antlaşması’nın kabul edilemez şartları, Türk milletinin direnişiyle reddedilmiştir.
Ekonomik Durum:
- Savaşın yıkıcı etkisiyle ekonomi büyük ölçüde çökmüştür.
- Üretim durma noktasına gelmiştir.
- Halk yoksulluk ve açlıkla karşı karşıyadır.
- Ulusal paranın değeri düşmüştür.
Sosyal Durum:
- Savaşın getirdiği kayıplar ve zorluklar halk üzerinde derin bir etki bırakmıştır.
- Toplumda moral ve motivasyon eksikliği hissedilmektedir.
- Milli birlik ve beraberlik duygusu her zamankinden daha önemlidir.
Kültürel Durum:
- Milli bilinç ve bağımsızlık ruhu her zamankinden daha güçlüdür.
- Türk dili ve edebiyatı altın çağını yaşamaktadır.
- Sanat ve edebiyatta milli temalar ön plana çıkmaktadır.
İstiklâl Marşı, işte bu zor ve çetin koşullarda yazılmıştır. Mehmet Akif Ersoy, milletin umutlarını, acılarını ve bağımsızlık arzusunu en güzel şekilde dile getirmiştir. İstiklâl Marşı, Kurtuluş Savaşı’nın bir sembolü haline gelmiştir ve Türk milletinin bağımsızlık ruhunu yansıtmıştır.
- ETKİNLİK
Defterinize “İstiklâl Marşı’nın yazım süreci” ile ilgili kısa bir haber metni yazınız. Yazdığınız metinde haber metinlerinde bulunması gereken altı temel unsurun (5N 1K: Kim?, Ne?, Nerede?, Ne zaman?, Nasıl?, Niçin?) bulunmasına dikkat ediniz. Bu unsurların bulunmamasının yazdığınız metnin inandırıcılığını azaltacağını unutmayınız.
Metninizi gözden geçirirken varsa metninizdeki yazım, noktalama hatalarını ve anlatım bozukluklarını düzeltiniz. Yazdığınız metni sınıfta arkadaşlarınıza okuyunuz. Yazdığınız haber metnini sınıf panosuna asınız.
İstiklâl Marşı’nın Yazım Süreci
Ankara, 12 Mart 1921 –
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) bugün, Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı “İstiklal Marşı”nı milli marş olarak kabul etti.
Marşın yazımı, Millî Eğitim Bakanlığı’nın 1920 yılında düzenlediği bir yarışmaya dayanıyor. Yarışmaya 724 şiir katılmış ancak birinciliği hak eden bir eser bulunamamış. Bunun üzerine Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Tanrıöver, Mehmet Akif Ersoy’a özel bir şiir yazması için ricada bulunmuş.
Ersoy, bu ricada bulunulduktan sonra 8 gün boyunca Ankara’daki Taceddin Dergahı’nda inzivaya çekilmiş ve “İstiklal Marşı”nı kaleme almış.
12 Mart 1921 tarihinde TBMM’de okunan şiir, milletvekilleri tarafından büyük bir alkışla karşılanmış ve oybirliğiyle milli marş olarak kabul edilmiş.
İstiklal Marşı, Kurtuluş Savaşı’nın en çetin zamanlarında yazılmış ve Türk milletinin bağımsızlık ruhunu en güzel şekilde yansıtan bir eser olarak kabul edilmektedir. Milli marşımız, bugün de milli birlik ve beraberliğimizin sembolü olarak önemini korumaktadır.