Tuzağa Düşen Ceylan Metni Cevapları Sayfa 12-13-14-15-16-17-18-19
Tuzağa Düşen Ceylan Metni Cevapları Sayfa 12-13-14-15-16-17-18-19
HAZIRLIK ÇALIŞMASI
- Mevlana’nın “Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.” sözünden ne anlıyorsunuz? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Mevlâna’nın “Bir mum, diğer mumu tutuşturmakla ışığından bir şey kaybetmez.” sözü, paylaşmanın ve yardımlaşmanın özünü anlatan, yüzyıllardır yankı uyandıran bir sözdür. Bu sözün anlamını şu şekilde yorumlayabiliriz:
Paylaşmak, eksilmek değil, çoğalmak demektir. Bir mum, ışığını başka bir mumla paylaştığında, kendi ışığından bir şey kaybetmez. Aksine, ışığı ikiye katlanır ve etrafı daha da aydınlatır. Bu durum, bilginin, sevginin ve diğer tüm değerlerin paylaşımı için de geçerlidir. Paylaştıkça çoğalır, zenginleşir ve daha anlamlı bir varoluşa adım atarız.
Yardımlaşma, insan olmanın temel bir gereksinimidir. Yalnız varlıklar değiliz, birbirimize bağlıyız ve birbirimize ihtiyacımız var. Yardımlaşarak zorlukları aşabilir, engelleri kaldırabilir ve daha güzel bir dünya inşa edebiliriz.
Vermek ve almak arasındaki dengeyi korumak önemlidir. Bir mum, ışığını paylaşırken kendi ışığından da beslenebilmelidir. Yardımlaşmada da bu dengeyi gözetmek gerekir. Yardım ederken kendimizi ihmal etmemeli, ancak ihtiyaç sahiplerine de elimizden geleni yapmalıyız.
Mevlâna’nın sözü, bize cömert olmanın, paylaşmanın ve yardımlaşmanın önemini hatırlatır. Bu erdemleri hayatımıza geçirerek hem kendimiz hem de çevremiz için daha aydınlık bir gelecek inşa edebiliriz.
- İnsanların neden yardımlaşmaya ihtiyacı vardır? Yardıma ihtiyaç duyduğunuz durumlar oldu mu? Anlatınız.
İnsanların yardımlaşmaya ihtiyacı olmasının birçok sebebi vardır. Bunlardan bazılarını şu şekilde sıralayabiliriz:
Doğal afetler, kazalar ve hastalıklar gibi beklenmedik durumlar: Bu tür durumlarda insanlar kendi başlarına ayakta durmakta zorlanabilir ve yardıma ihtiyaç duyabilirler.
Yoksulluk ve maddi imkânsızlık: Birçok insan, temel ihtiyaçlarını karşılamak için bile yeterli maddi imkâna sahip değildir. Bu durumda yardımlaşma, insanların hayatta kalmasına ve daha iyi bir yaşam kurmasına yardımcı olabilir.
Yalnızlık ve sosyal izolasyon: Bazı insanlar, yaşlılık, engellilik veya sosyal dışlanma gibi nedenlerden dolayı yalnız ve izole bir hayat yaşayabilirler. Yardımlaşma, bu insanların yalnızlıklarını aşmalarına ve topluma dahil olmalarına yardımcı olabilir.
Eğitim ve beceri eksikliği: Bazı insanlar, yeterli eğitim ve beceriye sahip olmadıkları için iş bulmakta ve hayatlarını idame ettirmekte zorlanabilirler. Yardımlaşma, bu insanların eğitim almalarına ve iş bulmalarına yardımcı olabilir.
TUZAĞA DÜŞEN CEYLAN
Ceylan, fare, karga ve tosbağa
Ormanistan’ın bir kenar mahallesinde
aynı evde yaşıyorlar kardeş kardeşe
İnsanlardan uzak, bahçeli evleri
akıllarında yok tuzağa düşme endişesi
Ceylan, bir gün çayıra iner
kuyruğunu sallaya sallaya
kır çiçekleri ince belinde
keyfi yerinde, pek neşeli
tasa ve kederden uzakta
dolaşır çimenler arasında
Kokusunu alınca av köpeği
“Hav hav!” ile düşer ardına
ceylan kaçar, köpek kovalar
Akşam sofraya oturur üç arkadaş
aralarında ceylan kardeş yok
“Ceylan nerede kaldı?” der fare,
“Başına bir iş gelmesin sakın!”
“İyi tanırım ceylanı,” der tosbağa,
“her zaman uzaklaşmaz mahalleden
bu vakte kadar gelmediğine göre
muhakkak ve mutlaka başı dertte.
Karga gibi olsaydı kanatlarım
bulmak için izini kardeşimin
bütün Ormanistan’ı dolaşırdım.”
Karga, hak verir iki arkadaşına
bir yukarı mahalleye uçar, bir aşağı
biraz kuzeye gider, biraz güneye
doğu-batı derken, bir de bakar
ceylan düşmüş avcının tuzağına
iplerden kurtulmak için çırpınmakta…
Alçaktan uçarak, yüksekten uçarak
bulutların üzerinden atlayarak
tez elden getirir haberi dostlarına:
“Ceylan, kaçarken köpeğin hışmından
düşmüş bir zalim avcının tuzağına…”
Üç arkadaş hemen verirler kararı:
Karga ile fare, ceylanı kurtaracak
tosbağa evde nöbetçi kalacak.
Karga ile fare hemen çıkar yola
fare, kemirince tuzağın iplerini
üç arkadaşın umutsuz yüzünü
aydınlatır özgürlüğün feneri
Avcı gelir, avını almak için
ceylan, zırp zırp ormanda
fare, kırt kırt deliğinde
karga, fırt fırt ağacın dalında
Evde kalır ama tosbağa
aklı fikri ceylanda
meraklı ya, alır sırtına
kapısız penceresiz evini
düşer ormanın yoluna
Avcı çaresiz, ceylan gitmiş elden
akşama yiyecek de yok hanede
bakar, karşısında tosbağa
“Başka güne kalsın,” der, ceylan,
baklava börek olmaz her zaman
kısmetimiz tosbağa bu akşam.”
Alır tosbağayı, koyar çantasına…
Bulutlar denizinde yüzen karga
ev arkadaşı tosbağayı
görünce avcının çantasında
durumu anlatır ceylana
Ceylan, görünür avcıya
ayağına diken batmış da güya
koşmuyor, topallıyor adeta…
Avcı, düşer ardına ceylanın
ne kadar koşsan, ne mümkün
kim yetişir olimpiyat şampiyonuna?
Avcı atar sırtında ne varsa
fare de bekliyor arkasında
hemen kemirir çantayı
çıkarır içinden tosbağayı
Mutludur ceylan ile fare
karga ve tosbağa şen
Avcı, eli boş döner evine.
Refik DURBAŞ
Kuyruklu Hayvan Masalları
Refik Durbaş Hayatı ve Edebi Kişiliği
Hayatı:
- 10 Şubat 1944’te Erzurum Pasinler’de doğdu.
- Liseyi İzmir’de bitirdi.
- İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirmeden ayrıldı.
- 1965-1968 arasında çeşitli işlerde çalıştı.
- 1967’de Yeni İstanbul gazetesinde gazeteciliğe başladı.
- Yirmi yıl Cumhuriyet gazetesinde çalıştı.
- 1992’de Cumhuriyet gazetesinden emekli oldu.
- Köşe yazarı olarak değişik gazetelerde çalışmalarını sürdürdü.
Edebi Kişiliği:
- İlk şiiri 1962’de “Çocuk Haftası”nda çıktı.
- Şiirlerini yirmi kadar kitapta topladı.
- Bazı şiirleri bestelendi, filme alındı.
- Öğretmen olmak isterken gazeteciliği seçti.
- Gazetelerde kültür-sanat sayfaları yönetti.
- Köşe yazılarında edebi konuları işledi.
- Röportajlarıyla dikkat çekti.
- Sade ve duru bir dille yazdı.
- Toplumcu gerçekçi bir bakış açısına sahip.
- Şiirlerinde Anadolu insanının yaşamından kesitler sundu.
- Doğa sevgisini ve barış özlemini dile getirdi.
- Başlıca eserleri: Kuş Tufanı (1971), Acıbadem (1973), Kendi Gölgemle (1976), Taş ve Su (1980), Üçüncü Şafak (1984), Yitik Kent (1988), Gümüş Ayna (1992), Bir Kuş Uçtu (2000), Akarsu (2004), Gelincik Tarlası (2008).
Ödülleri:
- 1974 Behçet Necatigil Şiir Ödülü
- 1981 Yunus Nadi Şiir Ödülü
- 1985 Sedat Simavi Edebiyat Ödülü
- 1993 Orhan Veli Kanik Şiir Ödülü
- 2005 Attila İlhan Şiir Ödülü
Edebiyatımıza Katkıları:
- Refik Durbaş, Türk şiirine özgün bir ses kazandıran şairlerden biridir.
- Sade ve duru diliyle geniş bir okuyucu kitlesine ulaştı.
- Toplumcu gerçekçi bakış açısıyla Anadolu insanının sorunlarına dikkat çekti.
- Doğa sevgisini ve barış özlemini şiirlerinde işledi.
- Türk şiirinin gelişmesine katkıda bulundu.
1.ETKİNLİK
Okuduğunuz şiirdeki anlamını bilmediğiniz kelime ya da kelime gruplarını aşağıya yazınız. Bunların anlamlarını metnin bağlamından hareketle tahmin ediniz. Tahminlerinizin doğruluğunu TDK
Güncel Türkçe Sözlük’ten kontrol ediniz. Öğrendiğiniz kelime ve kelime grupları ile bunların anlamlarını oluşturacağınız sözlüğe yazınız. Bu uygulamaya yıl boyunca devam ediniz.
Kelime/Kelime Grubu: Olimpiyat
Tahminî Anlamı: Bazı alanlarda düzenlenen uluslararası yarışma
Cümlem: Yurda olimpiyat şampiyonu olarak dönmek hayli gurur vericiydi.
Kelime/Kelime Grubu: Topallamak
Tahminî Anlamı: Bacak veya ayağındaki sakatlık sebebiyle seker gibi veya iki adımda, bir yana eğilerek yürümek
Cümlem: Küçük kedi yere düştükten sonra topallamaya başladı.
Kelime/Kelime Grubu: Kısmet
Tahminî Anlamı: Nasip
Cümlem: Bu kısmeti geri çevirmek ahmaklık olur.
Kelime/Kelime Grubu: Hak vermek
Tahminî Anlamı: Birinin düşüncesini, davasını, iddiasını doğru bulmak
Cümlem: Sana hak verdiğimi bilmeni isterim.
Kelime/Kelime Grubu: Keder
Tahminî Anlamı: Maddi ve manevi olarak duyulan aşırı üzüntü
Cümlem: Hiçbir kederim yoktu ki onun bir tatlı kelamıyla mahvolmasın.
Kelime/Kelime Grubu: Tuzağa düşmek
Tahminî Anlamı: Kuş veya yaban hayvanı kendisi için kurulan düzeneğe yakalanmak
Cümlem: Küçük kuş, tuzağa düşünce büyük bir üzüntü yaşadı.
Kelime/Kelime Grubu: Tezelden
Tahminî Anlamı: Çabucak
Cümlem: Tezelden sizinle konuşmaya geleceğim.
2.ETKİNLİK
Aşağıdaki soruları şiire göre cevaplayınız.
- Anlatılan olay nerede geçmektedir?
Ormanistan’ın bir kenar mahallesinde geçmektedir.
- Şiirin kahramanları hangi varlıklardır?
Ceylan, fare, karga ve tosbağa
- Şiirde adı geçen varlıklar arasında nasıl bir yardımlaşma ve dayanışma vardır?
Ceylan tuzağa düştüğünde fare, karga ve tosbağa ona yardım etmek için ellerinden geleni yapmaktadırlar. Karga ceylanı bulur ve diğerlerine haber verir. Fare tuzağın iplerini kemirir. Tosbağa ise evde nöbet tutar ve avcının dikkatini dağıtmak için sonradan ceylanın peşinden avcıya doğru gider.
- Hayvanlar, tuzağa düşen dostlarını nereden ve nasıl kurtarmıştır?
Hayvanlar ceylanı avcının tuzağından kurtarmayı başarmışlardır. Karga ceylanı bulmuş ve diğerlerine haber vermiştir. Fare tuzağın iplerini kemirirken karga da avcının dikkatini dağıtmıştır.
- Metinde kullanılan “kırt kırt, fırt fırt, akıl fikir” gibi ikilemelerin metne katkısını açıklayınız.
Metinde kullanılan ikilemeler metne ses ve akıcılık katmaktadır. Ayrıca, metni daha ilgi çekici ve eğlenceli hale getirmektedir. “Kırt kırt” sesi farenin kemirme sesini, “fırt fırt” sesi kargayın uçma sesini ve “akıl fikir” ifadesi tosbağanın düşünceli ve zeki olduğunu yansıtmaktadır.
3.ETKİNLİK
Okuduğunuz şiirin konusunu ve ana duygusunu aşağıya yazınız.
Şiirin Konusu: Ormanistan’da yaşayan ceylan, fare, karga ve tosbağanın yaşadıkları
Şiirin Ana Duygusu: Dostluk, dayanışma ve yardımlaşmadır.
4.ETKİNLİK
Okuduğunuz şiire uygun yeni başlıklar bularak bu başlıkları aşağıya yazınız.
- Dostluk Tuzağı
- Dört Arkadaşın Macerası
- Özgürlüğe Uçuş
- Birlikten Kuvvet Doğar
5.ETKİNLİK
Aşağıya okuduğunuz şiirle ilgili üç soru yazınız. Yazdığınız soruları arkadaşlarınıza sorarak onlardan cevaplamalarını isteyiniz.
- Soru: Ceylanı kurtarmak için dostları hangi görevleri üstlenmiştir?
- Soru: Avcı ceylanı kurtaramadığı için ne hissetmiş olabilir?
- Soru: Siz olsaydınız ceylanı kurtarmak için ne yapardınız?
7.ETKİNLİK
Sınıfınızda “yardımlaşma” konulu bir konuşma yapınız. Konuşmanızda yaratıcı konuşma stratejisini uygulayınız. Bu stratejiyi uygulayabilmek için sizden önce konuşan arkadaşlarınızın anlattıklarını dikkatlice dinleyiniz. Arkadaşlarınızın anlattıklarından yararlanarak konuyla ilgili olay, durum veya kişilere yeni bir bakış açısıyla bakılmasını sağlayınız. Konuşmalarınızda yabancı dillerden alınmış, dilimize henüz yerleşmemiş kelimelerin Türkçelerini kullanmaya özen gösteriniz.
Sevgili arkadaşlarım, bugün sizlerle “yardımlaşma” hakkında konuşmak istiyorum.
Hepimiz biliyoruz ki yardımlaşmak insan olmanın en güzel yanlarından biridir. Yardımlaşmak, birbirimize destek olmak ve zorlukları birlikte aşmak demektir. Yardımlaşma duygusu, bizi daha güçlü ve daha mutlu bir toplum yapar.
Yardımlaşmanın önemini anlatan bir hikâye anlatmak istiyorum:
Bir zamanlar, bir ormanda yaşayan bir grup hayvan varmış. Bu hayvanlar arasında bir aslan, bir fil, bir maymun ve bir tavşan varmış. Bir gün, tavşan bir avcının tuzağına düşmüş. Zavallı tavşan ne yapacağını bilememiş. O sırada, diğer hayvanlar tavşanın sesini duymuş ve yardıma koşmuşlar. Aslan, güçlü pençeleriyle tuzağı kırmış. Fil, tavşanı sırtına almış ve güvenli bir yere taşımış. Maymun ise, avcıyı uzaklaştırmak için bir plan yapmış.
Bu hikaye bize gösteriyor ki, yardımlaşma duygusu sayesinde her türlü zorluğun üstesinden gelebiliriz.
Peki, biz günlük hayatımızda nasıl yardımlaşabiliriz?
- Arkadaşımıza ödevlerinde yardımcı olabiliriz.
- Sınıftaki bir arkadaşımızın zor durumda olduğunu görürsek, ona destek olabiliriz.
- Yaşlı bir komşumuzun alışverişini yapabiliriz.
- Bir yardım kuruluşuna bağışta bulunabiliriz.
Yardımlaşmanın birçok farklı yolu var. Önemli olan, yardımlaşma duygusunu içimizde hissetmek ve bunu uygulamaya koymaktır.
Yardımlaşmanın faydaları:
- Yardımlaşmak, birbirimize olan güvenimizi ve sevgimizi artırır.
- Yardımlaşmak, bize dayanışmanın önemini öğretir.
- Yardımlaşmak, zorlukları daha kolay aşmamızı sağlar.
- Yardımlaşmak, bizi daha mutlu ve daha iyi insanlar yapar.
Sonuç olarak yardımlaşmak, insan olmanın en güzel yanlarından biridir. Hepimiz, elimizden geldiğince yardımlaşmaya çalışmalıyız. Yardımlaşma duygusu sayesinde, dünyayı daha güzel bir yer haline getirebiliriz.
Teşekkür ederim.
YARDIMLAŞMA
Destek oluruz birbirimize,
Paylaşırız sevgimizi her bir güne.
Merhamet duyarız zor durumda olana,
Sevgiyle sarılırız her bir cana.
İyilik yaparız karşılıksız,
Gönüllülük ile koşarız her bir işe baş.
Empati kurarız birbirimizle,
Fedakârlık yaparız sevgiyle.
Yardımlaşma duygusu bir güneş gibi,
Aydınlatır dünyayı her bir köşesi.
Birlikteyken her şey daha güzel,
Yardımlaşma ile var oluruz biz her bir nefes.
9.ETKİNLİK
a) Aşağıdaki cümlelerde geçen kelimelerden isim ve fiil olanların altlarını çiziniz. Bu kelimeleri birbirinden ayıran özellikleri belirleyiniz.
Aynı evde yaşıyorlar kardeş kardeşe
Ev: İsim Yaşıyorlar: Fiil
Akıllarında yok tuzağa düşme endişesi
Akıl: İsim Tuzak: İsim Endişe: İsim
Ceylan bir gün çayıra iner
Ceylan: İsim Çayır: İsim İner: Fiil
Avcı gelir avını almak için
Avcı: İsim Av: İsim Gelir: Fiil
Akşama yiyecek de yok hanede
Akşam: İsim Yiyecek: İsim Hane: İsim
Mutludur ceylan ile fare
Hepsi isimdir.
b) Aşağıdaki cümlelerde fiilden türediği hâlde fiiller gibi çekimlenemeyen, cümlede isim soylu kelimeler gibi görevler üstlenen kelimelerin altı çizilmiştir. Bu kelimeleri inceleyiniz.
- Bol sohbetli gece oturmalarının yerini, ailece televizyon seyretmeler aldı.
- Kitle iletişim araçlarının kişiler arası çatışmaya sebep olması günümüzün önemli bir sorunudur.
- İnsanlar okunan bir kitabı ya da anlatılan bir masalı dinleyince bilgi edinirler.
c) Aşağıdaki cümlelerde yer alan fiilimsilerin altını çiziniz.
Ceylan, bir gün çayıra iner/kuyruğunu sallaya sallaya
Bulmak için izini kardeşimin/bütün Ormanistan’ı dolaşırdım.
Alçaktan uçarak, yüksekten uçarak/bulutların üzerinden atlayarak